Küpeyi almak için adamın biri suya atladı ama tek başarabildiği onu direkt olarak tahliye borusuna göndermek oldu. | Open Subtitles | فقفز رجل في المسبح ليعثر عليه، ولكن كل الذي نجح في القيام به دفعه القِرط مباشرة إلى مصرف المياه. |
Ama karısı bağırmaya başladı sonra kadının üzerine atladı, gecelik yırtıldı. | Open Subtitles | ولكنها بدأت في الصياح، فقفز فوقها، وتمزق القميص. |
Onu takip ettiğimde de bir duvarın üstünden atladı. | Open Subtitles | بعد ذلك لحقت به فقفز فوق الجدار حسبما أظن |
Evet. Arka kapıdan girdim ve adamın biri üstüme atladı ve zorla içeri girerek kafama vurdu. | Open Subtitles | نعم، دخلت من الباب الخلفي فقفز علي رجل ما |
"Buz gibi, tüyler ürperten bir tıslama duyuldu... "ve Rikki Tikki Tavi yarım metre geriye sıçradı. | Open Subtitles | لقد أتى بصوت خافت كالفحيح وسمع . صوت (ريكى تيكى جا )فقفز جانبا |
Bindiğimiz helikopterin yakıtı bitmek üzereydi. Gemiye ulaşabilelim diye helikopterden atladı. | Open Subtitles | كاد وقود المروحيّة التي كنّا نركبها أن ينفد، فقفز كي نصل إلى السفينة |
Eşi onu terk edince 60. kattan atladı. | Open Subtitles | رأيت رجلاً يقفز ذات مرة زوجته هجرته، فقفز من الطابق الستين في أحد البنايات |
Sonra elbiseleriyle nehre atladı. Sarhoştu. | Open Subtitles | فقفز فالنهر بملابسه, لقد كان ثملا |
Yoldan geçen bir NS-4, kazayı görüp suya atladı. | Open Subtitles | أحد الـ "ان اس 4" كان ماراً ورأى ما حدث فقفز في الماء |
Tom çılgına döndü, patates salatasına atladı ve masayı itti. | Open Subtitles | وجن جنون "طوم", فقفز فى سلطة البطاطس... ودفع الطاولة |
-Reese onu kurtarmak için suya atladı. | Open Subtitles | فقفز ريس لكي ينقذه. |
atladı. | Open Subtitles | فقفز |
Buz gibi, tüyler ürperten bir tıslama duyuldu... ve Rikki Tikki Tavi yarım metre geriye sıçradı. | Open Subtitles | لقد أتى بصوت خافت كالفحيح وسمع . صوت (ريكى تيكى جا )فقفز جانبا |