ويكيبيديا

    "فكانت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • bir
        
    • ise
        
    ve sonucu özetlersek... ...sonuç şuna çıkar, farklı görevler dayanışıktırlar. TED وفقط لنستخلص النتيجة، حسناً فكانت النتيجة بنعم، المهام المختلفة مترابطة.
    Anladın işte. ve şu 'haham'ın sakalı? Yüzde yüz at kılı. Open Subtitles أصبت، أما لحية المعلّم فكانت مئة في المئة من شعر الحصان
    Sürekli gelişen ve değişen yeryüzündeki yaşamın, mutlak hâkimi oldular. Open Subtitles بتطوّرها وتغيّرها المستمرّ فكانت هيمنتها على الحياة على الأرض مُطلقة
    bir gün birisiyle evlenecek olsaydım bu kişi, o olacaktı. Open Subtitles إذا كان لي أن أتزوج شخصا ما فكانت ستكون هي
    Evde çürümüş et kokusu gibi korkunç bir koku var. Open Subtitles فكانت هُناك رائحة كريهة أشبه باللحم الميت حول أرجاء المنزل.
    1990 yılında Ohio eyaletinde yapılan sınavlarda yapılan sınavların soruları incelendiğinde ise, tamamının soyutlamalar üzerine olduğu görülmüş. TED عندما نظروا في الامتحانات التي قامت بها ولاية أوهايو في عام 1990، فكانت كلها عن الأفكار التجريدية.
    ve üzüntülü kısımlarda güler ve şakalarda da hıçkırarak ağlardı. Open Subtitles فكانت تضحك عند اللقطات الحزينة و تبكي عند اللقطات المضحكة
    Yukarıya baktım ve gökyüzü, sınırsız sayıda yıldızla doluydu. TED ثم نظرت للأعلى، فكانت السماء مليئة بعدد لا يحصى من النجوم.
    Annemin eğitim hakkı elinden alındığı için ve bana ve kardeşlerime kendisininki gibi bir hayatımız olmasını istemediğini sürekli hatırlattığı için okula gittim. TED بل لأن أمي حُرِمت من التعليم، فكانت تُذَكِّرني باسمرار و إخوتي كذلك على أنها لم ترغب لنا أن نعيش الحياة التي عاشتها.
    Ertesi gün dişi liderin bir dal kırıp ağzına koyduğunu ve sonra ikinci bir tane daha kırıp yere attığını seyrettim. TED في اليوم الموالي، رأيت الفيلة الأم وهي تقطع غصنا فكانت تضعه في فمها، ثم تكسر غصنا آخرا، وتضعه على الأرض.
    Kadın çok heyecanlıydı, yeni bir elbise aldı ve şık bir New York barında buluştular. TED لذا فكانت متحمسة للغاية، لدرجة أنها ابتاعت فستان جديد، وتقابلوا في حانة راقية بنيويورك لاحتساء الشراب.
    Çocuk aslında okuyabiliyordu ve oldukça yetenekliydi. Bu gerçekten önemli. TED واتضح ان الولد يستطيع القراءة جيداً وقد كانت مختصة جداً. فكانت تعني شيئاً.
    Üç cüzdan da düzenli bir şekilde sehpanın üstünde duruyordu. Open Subtitles فكانت هناك ثلاث مَحافِظ مربوطة بشكلٍ أنيق على طاولة صغيرة.
    Benim stresle başa çıkma yöntemimse bir keşiş olmaktı. TED أما طريقتي الخاصة فكانت التحول إلى راهب.
    En iyi fikirler, bir dağın zirvesinde güzel bir gün batımına sahip restoran ya da muhteşem manzaralı bir teknedeki restoran gibi fikirlerdir. TED فكانت أفضل الأفكار هي اقتراحات كبناء مطعم على قمة جبل مع غروب شمس جميل، أو مطعم على قارب يطل على منظر خلاب.
    Öldürmek yerine, Herkül bir sonraki canavarı canlı yakalayacaktı. TED أما مهمته التالية فكانت تتطلب منه اصطياد وحشٍ حيّ بدلاً من قتله،
    Josephus ise ondan 50 yıl sonra yazdı ve Romalıların Kudüs'ü yıkışını izledi. Open Subtitles أما جوزيف فكانت كتاباته بعد ذلك بحوالى خمسون عاما و كان شاهدا على التدمير الذى حاق بالقدس بواسطة الرومان
    Josephus ise ondan 50 yıl sonra yazdı ve Romalıların Kudüs'ü yıkışını izledi. Open Subtitles أما جوزيف فكانت كتاباته بعد ذلك بحوالى خمسون عاما و كان شاهدا على التدمير الذى حاق بالقدس بواسطة الرومان
    Ben insandım, o ise zebaninin teki. Open Subtitles أنا كنت بشرا، أما هي فكانت وحشا شيطانيا من الجحيم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد