İlişki ile parayı karıştırmanın iyi bir fikir olmadığını düşünürüm. | Open Subtitles | تعلّمتُ أنّها ليست فكرة جيّدة أبداً خلط العلاقات مع المال |
Sabırsızlığını ensemde hissedebiliyorum ve de beni acele ettirmek iyi bir fikir olmayabilir. | Open Subtitles | أستطيع أن أشعر بنفاد صبرك بجميع أنحاء مؤخرتي، وإستعجالي ليست فكرة جيّدة أبداً. |
Tüm saygımla efendim ben... bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | مع كلّ إحترامي يا سيدي، لا أعتقد أنّ هذه فكرة جيّدة. |
Bu çalışmada test etmek istediğimiz hipotez tüm gece uyumanın iyi fikir olduğuydu. | TED | هنا في هذه الدّراسة، قررّنا دراسة الفرضيّة القائلة بأنّ السّهر طوال اللّيل هي فكرة جيّدة. |
Söyleyeceğim bu değildi, ama bu da iyi fikir. | Open Subtitles | لم يكن هذا ما كنت سأقوله لكنها فكرة جيّدة |
Belki polisleri aramalıyız. iyi fikir Bay Preskot. | Open Subtitles | ربّما ينبغي أن نتّصل بالشّرطة فكرة جيّدة, سّيّد بريسكوت |
Kardinal odasında bir rahibe hiç iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة جيّدة أن تكون راهبة في غرفة أحد الكرادلة |
- Gidip onu arayacağım, tamam mı? - Evet, iyi bir fikir gibi görünüyor. | Open Subtitles | ـ أظن أنّي سأشعل ناراً ـ أجل، إنها تبدو فكرة جيّدة |
Onlari tekneye davet etmenin iyi bir fikir oldugundan emin misin? | Open Subtitles | أأنت واثق إنها فكرة جيّدة لدعوتهما إلى القارب؟ لماذا؟ |
Evet, Doris. Belki de bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | الآن، دوريس، ربّما هذه لم تكن فكرة جيّدة |
Araba sürerken bunu yapmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أرى أنها فكرة جيّدة أن تفعل هذا بينما تقود السيارة |
Ray,bu partinin hala iyi bir fikir oldugunu sanmiyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا أعتقد أن هذه الحفلة فكرة جيّدة |
Caius, bunun iyi bir fikir olduğundan şüpheliyim | Open Subtitles | يحيا قيصر ، لست متأكّدا ان تلك فكرة جيّدة |
Evet, ikimiz de dinlenmeliyiz. İyi fikir. | Open Subtitles | أجل، كلانا يجب أن يرتاح إنّها فكرة جيّدة |
İyi fikir. | Open Subtitles | فكرة جيّدة الآن أنت لست قلِقاً بشأن حلاقة شعر العانة |
- İyi fikir değil mi? | Open Subtitles | .تستطيعُ أن تقفزَ بها في أيّ وقت .إنّها فكرة جيّدة جدّا |
Bu adam için gizli göreve çıkmak iyi fikir değil. | Open Subtitles | العمل متخفية مع هذا الرجل ليست فكرة جيّدة. |
Yani babanın arkadaşları, buraya gelip aday olmanın iyi fikir olacağını düşündüler. | Open Subtitles | لذا أصدقاء والدك ظنّوا أنّها ستكون فكرة جيّدة من أجلك لأن تأتي إلى هنا وتترشّح للانتخابات على المنصب |
Sanırım iyi fikir değil tatlım. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنّ تلك فكرة جيّدة يا عزيزي |
güzel fikir ama, koskoca bir yalan. | Open Subtitles | إنّها فكرة جيّدة بإستثناء أنّها كذبة |
Bu saldırı iyi fikirdi değil mi? | Open Subtitles | ذلك الهجوم كان فكرة جيّدة ، أليس كذلك؟ |
İkimiz de işin içinde olduğumuz için iyi bir fikirdi. Beraber yapacaktık. | Open Subtitles | تلك كانت فكرة جيّدة لأنّنا كُنّا قادرَين سويّاً على ذلك لأنّنا كُنا سنفعلُها سويّاً |
Biri bunun güzel bir fikir olduğunu mu düşündü? Coşkulu ama kapağında Macintosh olmayan bir Time dergisini | Open Subtitles | هل ظن أحدهم ستكون فكرة جيّدة لتوزيع نسخ "تايمز" بدون وجود "ماكنتوش" على غلافها |
Sabaha kadar beklemek gerekecek ama aramaya başlamak için iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر حتى الصباح لكن لدي فكرة جيّدة جدا أين أبدأ بالبحث |