O zaman öyle sanmamıştım ama, söylemem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لم يبدو لي هذا بذلك الوقت، فكرت أنه يجب أن أذكر الأمر |
Sana birilerinin bu haberi vermesi gerektiğini düşündüm. Oğlunun mangası esir düştü. | Open Subtitles | فكرت أنه يجب أن نخبرك , لقد تم أسر كتيبة ابنك |
Bana tekrar çıkma teklif etti, ben de evet dedim ardından ilk önce seninle konuşmam gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | حسنا, لقد طلب مني بالخروج معه مجددا و وافقت على ذلك ثم فكرت أنه يجب علي أن أتكلم معك اولا |
Birinin onun dikkatini dağıtması gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أنه يجب على أحد إشغاله |