düşündük, tamam, haydi şu kitapları Hindistan'a göndermeyi deneyelim, dedik. | TED | لذلك فكرنا, حسناً دعونا نحاول ارسال الكتب الى الهند |
Henüz bilmiyorum. Cezayir dedik. Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بعد فكرنا فى الجزائر ، ولكنى لا أعلم |
Size ilginç bir bilgi: Bunu aslında daha önce düşünmüştük. | TED | ربما يفاجئكم معرفة أننا بالفعل فكرنا في هذا الأمر من قبل. |
biz de düşündük ki -- belki de, belki de bu madde kemikler topraktan çıkarıldıktan sonra hızla yok oluyordu. | TED | وقد فكرنا .. انه ربما .. ربما .. ربما .. ان العينات تفسد من حين اخراجها من مكان التنقيب .. |
biz de buçocuklar için geceleri ders yapılacak bir okul kurmaya karar verdik. | TED | ولذلك فكرنا بإنشاء مدرسة في المساء للأطفال |
Ama "itirafçı" kelimesini düşününce genellikle daha betimsel kelimeler aklımıza gelir: Fare, yılan, hain, gammazcı, çakal. | TED | لكن لو فكرنا بمطلح الواشي فإننا نفكر في كلمات وصفية الشكل مريب مخادع خائن نمّام، خبيث. |
Ben düşündüm. Sen de düşündün mü? Saırım hepimiz düşündük. | Open Subtitles | لقد فكرنا جميعا بالأمر ، هل هناك ما يستدعي مزيدا من التفكير |
biz sizin mükemmel ebeveynler olduğunuzu düşünüyoruz ve bize bir şey olursa çocuklarımızın vesayetini alıp almayacağınızı merak ediyoruz. | Open Subtitles | فكرنا أنكما والدين رائعين وكنا نتساءل إن كنتما تريدان الوصاية على الاولاد إذا حدث لنا مكروه ما |
Henüz bilmiyorum. Cezayir dedik. Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بعد فكرنا فى الجزائر ، ولكنى لا أعلم |
Uğrayıp sizlere küçük bir seranat yapalım dedik. | Open Subtitles | فكرنا أن نزورك ونحضر لك القليل من الويسكي, مون |
Birkaç ay önce karşılaştık birlikte yemek yiyelim dedik. | Open Subtitles | من شهرين , تقابلنا مصادفة و فكرنا فى تناول العشاء كما تعلمين , لحقنى بالمطعم |
Orgcumuz gerekli bir izinde. Yeni bir şey deneyelim dedik. | Open Subtitles | حيث إن عازف الأرغن يحتاج لإجازة، فكرنا في تجربة شيء جديد |
Saatler burada biraz hızlı gidiyor. biz de uğrayıp, onları bir kuralım dedik. | Open Subtitles | الساعات تجري بسرعة هنا فكرنا أن نمر ونضبطها |
- Senden öğrenmeyi düşünmüştük. - Thursby'yi ölü ya da diri hiç görmedim. | Open Subtitles | فكرنا انك يمكنك ان تُخبرنا بهذا, انا لم ارى ثورزبى ابدا لا حيا و لا ميتا. |
Bir kere evlenmeyi düşünmüştük ama ikimiz de uzun süreliğine tek bir kişiyle yaşayamazdı. | Open Subtitles | فكرنا ان نتزوج مرة لكني و اياها لسنا من النوع الذي لايلتزم بعلاقة مع شخص واحد |
Sonra Dünya'nın Evren'in hareket etmeyen merkezi olduğunu düşündük, yine çünkü öyle gözüküyordu. | TED | قم فكرنا بأن الأرض هي المركز الثابت للكون أيضا لأنها تبدو لنا كذلك |
düşündük ki, bu bakterileri sağır ve dilsiz hale getirirsek ne olur? | TED | فكرنا بان نقوم بجعل هذه البكتيريا غير قادره على الكلام او السمع |
Poliçe hakkında düşündük ve yaptırmaya karar verdik. | Open Subtitles | بشأن البوليصة لقد فكرنا بهذا وسنتقدم لها |
"dır. Harika fikir ya bayıldım, bizim hiç aklımıza gelmemişti. | TED | فكرة رائعة، أحببتها، ولكننا فكرنا بذلك مسبقاً. |
Masum bir kız için hat kendimizi koymak biz öldürülmüş düşündüm. | Open Subtitles | نحن وضعنا انفسنا فى خطر من اجل فتاة بريئة نحن فكرنا انها قد قُتلت |
Aslında bu durumun üstesinden çok iyi geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد فكرنا حقيقه بخصوص هذا وفكرنا انه |
İşimizi görecek miktarın yılda 150,000 ağ olduğunu düşünüyorduk. | TED | فكرنا بأن الرقم المطلوب للإنتاج كان 150000 ناموسية سنوياً. |
Eğer erkek doğum kontrolünün yararlı olacağı düşünüyorsak soru şu: Bir tane nasıl geliştiririz? | TED | لذا إذا فكرنا أن وسيلة منع حمل ذكورية قد تكون مفيدة، فالسؤال التالي هو: كيف يمكننا تطويرها؟ |
Eskiden Dünya'nın düz olduğunu düşünürdük, çünkü öyle gözüküyordu. | TED | فكرنا أن الأرض مسطحة لأننا أحسسنا بها كذلك |
Kayaya doğru akan suyu düşünürsek, su sadece etrafından akıp gidecek. | TED | إذا فكرنا عن الماء الذي يتدفق نحو صخرة، سوف يتدفق حولها. |
Bu tanım 1960'tan, uzay yolculuğu ile ilgili bir makaledendi. Çünkü düşünürseniz, uzay oldukça gariptir; | TED | والذي ظهر عام 1960 في رسالة بحث عن السفر في الفضاء وان فكرنا بهذا .. سنرى ان الفضاء بيئة غريبة |