"فلازلت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hala
• hâlâ

..hala senin karım olmanı istiyorum 10 tane çocuğumuz olacak, tamam mı?
فلازلت أريدك زوجة لي في الحياة الأخرى سيكون لدينا 10 أطفال، حسناً؟

Biliyor musun,bu ışığın altında,... .. peruğa rağmen,... .. hala çok çirkinsin!
أتعرف،فيضوءهذا .. بتلكالباروكةوكلّهذا .. فلازلت شخص قبيح

Devam et. Bu kulağım hala duyuyor.
هيا تفضل فلازلت أقدر على الإستماع بهذه الأذن

O yaratığa dostça davranma, lütfen. hâlâ onu eğitmekle meşgulüm.
و من فضلك, لا تتآخى مع هذا المخلوق فلازلت أقوم بتدريبه

Fakat, her ne söylendiyse söylensin, hâlâ benim oğlumsun, ve seni her zaman seveceğim.
ولكن لا يهم ما قيل، فلازلت ولدي وساظل أحبك دوماً

Hey, benimle öyle konuşamazsın. Bu evin erkeği hala benim.
لا يمكنك التحدث لي هكذا فلازلت رجل هذا المنزل

Ben hala havalı partilere davet edilmeyen yabancıyım, ve sende hala hayat dolu, istediği herkesin bakışlarını üstüne çeken ponpon kızsın.
فلازلت الغريبة التي لا يدعوها أحد للحفلات الجميلة لازالتي المشجعة المرحة التي تظن أنه بإمكانها جذب انتباه الجميع

Ama vurduktan sonra da, hala bir futbol oyuncususun, evlat.
لكنك بعد أن تركلها يا بني فلازلت لاعب كرة

İstediğin gibi davran serseri. hala kelsin.
يمكنك أن تشمت كما تشاء أيها الوغد فلازلت أصلع

Etiket hala yakada. Bu bir kaza değil.
فلازلت التسعيرة عليه, لم يحدث ذلك مصادفةً, لقد سُرِقت حقيبتكِ,

İnsanlar hayatlarının en iyi zamanını yaşadıklarını söylüyor. Ben hala benimkini bekliyorum.
دائماً ما تحادثني عن أفضل أيام حياتك أما أنا فلازلت أنتظر أفضل أيام حياتي

Ve eğer o bir anlam ifade ediyorsa, sen hala bir götsün.
و حتى لو تعني شيئاً , فلازلت وغداً

Sana nasıl aşık olabilirim Seni hala tanımıyorum
كيف يمكن أن أقع فى حبك؟ فلازلت لا أعرفك

Unutmayasın, hala baş cerrah benim.
إن كنت قد نسيت فلازلت أنا مدير الجراحة

- Artık işin değil. Üniformaların olmasa bile, içinde hâlâ bir asker var değil mi?
لم تعد في وظيفتك، ولكن حتى بدون زيك فلازلت ذاك الرجل من البحرية

İyi. Küçük sırrını saklarım. Ama korkarım hâlâ salaksın.
حسنًا، سأحفظ سرك، ولكن بقدر علمي فلازلت غبيًا

Beyaz atlı prensten nefret etmiyorum. hâlâ, kapısıyla ormandan gelmesini bekliyorum.
أنا لا أكرهه، فلازلت بإنتظاره ليدخل من ذلك الباب

Yardım ediyorum ama, hâlâ sır saklıyor.
بالرغم من مساعدتي لفتاه، فلازلت تُكنّ أسراراً -آسفة

Ve Tanrı şahidim sanırım ben hâlâ aşığım.
وليساعدني ربي, فلازلت أعتقد أني كذلك

Ama Bob'ı da listede tut. Onun hakkında hâlâ olumlu hislerim var.
لكن أبقي (بوب) على القائمة فلازلت أحمل إحساساً جيدًا تجاهه