Hayır mı şer mi bilmiyorum ama şeyhimi görmeye geldim. | Open Subtitles | سواء كان خيرا أم شرا، فلا أدري جئت أرى الشيخ |
Sadece... Bu bile hatırlamana yardımcı olmadıysa ne olur bilmiyorum. | Open Subtitles | اذا لم تعود ذاكرتك بسبب مافعلناه، فلا أدري مالذي سيعيدها |
Özür dilerim, Agamemnon. Bana ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أعتَذِرُ إليكَ يا أغاميمنون، فلا أدري ما الذي اعتَراني |
Böyle bir şey için harcanmak istersen senin için ne yapılabilir bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا ما كانت هاته الأمور تروقكم، فلا أدري ما عساي أفعل حيال أمركم |
O da çare bulamazsa artık, kim yardım edebilir bilmiyorum. | Open Subtitles | إن لم يستطع هو مساعدتنا فلا أدري مَنْ سيقدر |
Ailesinde sorunlu biri var mıydı diye soracaksan bilmiyorum. | Open Subtitles | إن كنتِ ستسألين ما إذا كان لدى عائلتها اضطرابات، فلا أدري |
Eğer bu da seni harekete geçirmezse, başka ne geçirir bilmiyorum. | Open Subtitles | وإن لم يشعل هذا جذوة الحماس في نفسك فلا أدري ما سيشعلها |
- Flört etmiyorlarsa bir sey bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً, إذا لم يكن هذا مغازلة, فلا أدري ماهيته. |
Benimle bir ilişkin olmadığı için işleri mahvettiğini ima ediyorsan sana nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | إن كنتِ تقولينَ بأنّكِ أخطأتِ بسبب "لاعلاقةٍ" معي فلا أدري كيف يمكنني مساعدتُك |
Bu da kader değilse nedir bilmiyorum. | Open Subtitles | ما لم يكُن هذا "باشرت"، فلا أدري ماهيته. |
Kellan, saldırıyı yapanın sen olduğunu kurula kanıtlarsa işin içinden nasıl çıkarız hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لو أثبت " كالين " الهجمة للمجلس فلا أدري أين سيصل بنا الأمر |
Eğer bu aşk değilse, ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | إن لم يكن هذا حباً، فلا أدري ماذا يكون؟ |
Bu da kader değilse nedir bilmiyorum. | Open Subtitles | ما لم يكُن هذا "باشرت"، فلا أدري ماهيته. |
Ama şu an nerede olduğumu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكن أين أنا، فلا أدري |
Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | فلا أدري ما يمكنني فعله |
Nasıl yapabileceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | فلا أدري كيف يُمكننا فعل هذا |
Eğer Tommy'nin yerini sormak için aradıysan baştan söyleyeyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | -دائمًا . إن كنتَ تتّصل كي تعلم مكان (تومي)، فلا أدري. |
Thomas'ın kaderi ailenle bir ara vermek için Tanrı'nın açık bir işareti değilse neydi bilmiyorum. | Open Subtitles | لو أنّ مصير (توماس) لم يكنْ علامة واضحة من الرب ، لتنقطع عن عائلتك فلا أدري إذا عمّا يكون الأمر |
Onlar olmadan nasıl olurum bilmiyorum. | Open Subtitles | فلا أدري من أكون دونهما |
bilmiyorum. | Open Subtitles | فلا أدري. |