ويكيبيديا

    "فلا أظن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sanmıyorum
        
    İki insan birbirini sevdiği sürece, Tanrı'nın aynı pütürcük ya da pıtırcıkları olmasını umursayacağını sanmıyorum. Open Subtitles طالما شخصان يحبان بعضهما ، فلا أظن الرب يهتم ما إذا كانوا ذات الجنس
    Baban, tarif ettiğin gibi biri ise, kendi sırlarını, evindeki bilgisayarında tutacağını hiç sanmıyorum. Open Subtitles لوكانوالدكِكما تصفين, فلا أظن أنه سيترك أسرار هامة على حاسوب العائلة
    Yardımımı iste veya isteme, seçme şansının olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ,و سواء كنت تريد مساعدتي أم لا فلا أظن أنك تملك الخيار
    Bunu sevdiysen, bu gece uyuyabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles إذا راقت لكِ هذه فلا أظن أن باستطاعتي النوم الليلة
    Anladığını sanmıyorum. Etrafa bakınca, hiç anladığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن ذلك، بالنظر في هذا المكان فلا أظن أنك تفهم
    Eğer bu kusursuz bir politik tuzaksa, ...bunu Indira Starr'ın kurgulayacak kadar zeki olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أنه إن كان هذا هو الفخ السياسي الأمثل فلا أظن أن أنديرا ستار ذكية بما يكفي لتخطر لها الفكرة
    Savunma kaynaklı hiçbir yara bulamadım, yani eğer burada bir kavga olduysa bu adamın o kavgayla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لمْ أجد أيّ جروح دفاعيّة، لذا لو كان هُناك قتال، فلا أظن أنّه كان مُشاركاً فيه.
    Oradan çok güzel suratlı başka biri çıkarsa bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles رباه، إذا ظهر وجه رائع من هناك، فلا أظن بوسعي التعامل معه.
    Kan kaybı ve o ısırık arasında, cevaplara yetecek kadar zamanın olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles بسبب نزيفه والعضّة، فلا أظن أن لديه وقتًا كافيًا للإجابة.
    Yarın önüme o belgeyi koyarlarsa imzalayacağımı sanmıyorum. Open Subtitles إذا عرضوا عليّ ذلك غداً فلا أظن أنه بإمكاني التوقيع عليه
    Ama çakallar indiğinde burada olmayacağım için bunun pek işe yarayacağını sanmıyorum. Open Subtitles لأنني لن أكون هناك عندما تنقض بنات آوى فلا أظن أن ذلك سيجدي نفعاً.
    Acele et. Bu kanunsuzun izin emrini bekleyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles أسرع ما استطعت، فلا أظن ذلك المقتصّ ينتظر تصاريح.
    Eğer bu akşam işler yolunda giderse ölmüş olmamın sorun yaratacağını sanmıyorum. Open Subtitles إن سارت الأمور على مايُرام الليلة، فلا أظن أن أمر موتي سيبقى مشكلة.
    Eğer o kötü şeyler olduysa Dwight'ın bunlarla ilgili en ufak bir bilgisi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إذا كانت تلك الأشياء الشريرة قد حدثت بالفعل فلا أظن أن دوايت" شابين" كان يعرف عنها أي شيء
    Evet. Yani eğer o, onu satın aldıysa, orjinali olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أجل وإذا إشتراها فلا أظن أنها الأصلية
    Senin gibi şık giyinen birinin erkek tarafından olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles فلا أظن أن لديهم مثلكِ في عائلة ريس
    - Gökyüzü fikrini tercih ederim. - Daha iyi bir fikri olan yoksa başka bir şansımız olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles -ما لم يأتِ أحدٌ بفكرةٍ أفضل، فلا أظن أمامنا خيار آخر
    - Hayır. Daha yüksek sesle. Arkadaşlarının duyduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ارفع صوتك , فلا أظن أن أصدقائك سمعوك
    Kalkmak için yeterince yol geldiğimizi sanmıyorum. Open Subtitles فلا أظن أن لدينا مسافة كافية لنقلع
    Jor-El her neyse şu an burada olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أياً كان هو (جور-إل)، فلا أظن أنه هنا حالياً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد