Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı. | TED | لذلك فلا عجب أنه من الصعب الحديث عن هذه القضايا. |
Personel ellerini yıkamıyorsa hastalık bulaşmasına şaşmamalı. | Open Subtitles | إن لم يتمكن الأطباء من غسل أيديهم فلا عجب من انتشار أي عدوى |
Bir meslektaşının ölümü nedeniyle başka bir uzun süreli ilişkiyi sorgulamana şaşmamalı. | Open Subtitles | فلا عجب أن موتَ زميلٍ لك سيبعث في نفسك التساؤل حول جدوى علاقةٍ جديدةٍ طويلة الأمد |
Teğmen Blake'in seni bu kadar etkileyici bulmasına şaşırmamalı. | Open Subtitles | حسنا، فلا عجب يجد الملازم بليك كنت حتى مثيرة للإعجاب. |
Hâlâ yan koltukta oturmana şaşırmamalı! | Open Subtitles | فلا عجب أنك لا تزال في هذا الكرسي الدموي! |
Çok isterim. Şiddet dilin ise oğlunun ayrılması hiç şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | إذا كان العنف لغتك الوحيدة فلا عجب من رحيل ابنك .. |
Dolayısıyla, haftanın yedi günü, günün 24 saati bize olumsuz haber ulaştıran bütün dijital aletlerimizi düşünecek olursak, olumsuz olmamız hiç şaşırtıcı değil. | TED | وبوجود أجهزتنا الرقمية التي تجلب لنا جميع الأخبار السلبية طوال 24 ساعة في كل يوم من أيام الإسبوع، فلا عجب أننا متشائمون. |
Müstakbel gelinine böyle mi davranıyorsun? Senden kaçmasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لو أنك تنوي معاملة زوجتك المستقبلية هكذا، فلا عجب أنها تهرب منك |
Ona verdiği ilaçlara bakarsak neden insanların onun aklını yitirdiğini düşündüğüne şaşmamalı. | Open Subtitles | مع الكميّة التي كان يصفها لها، فلا عجب أنّ الناس إعتقدوا أنّها تفقد رشدها. |
Önceki sapığını bize neden söylemediğine şaşmamalı. | Open Subtitles | فلا عجب أنه لم يخبرنا بشأن مطاردته السابقة. |
Bir tilkiden yardım istemesine şaşmamalı. | Open Subtitles | نعم فلا عجب انها احتاجت إلى مساعدة من ثعلب |
Eğer kadınlarla böyle konuşuyorsan hiçbirini elde edemediğine şaşmamalı. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو كيف تتحدث إلى سيدة، فلا عجب أنك لن تحصل على واحدة. |
Böyle öfkeli olmamıza şaşmamalı. | TED | فلا عجب من شعورنا بهذا الغضب الشديد. |
Eğer o ortamda çalışıyorsan, keyifsiz olmana şaşmamalı. | Open Subtitles | إذن، فلا عجب أنّك مكتئب في مكان عملك |
Çaresizce satmaya çalıştığımızı düşünmesine şaşmamalı. | Open Subtitles | فلا عجب انه يعتقد كنا يائسة للبيع. |
Bana verdikleri onca morfini düşünürsen, Jamie hiçbir şey hissetmememe şaşmamalı. | Open Subtitles | كلّ هذه المسكنات بجسدي، (جيمي)، فلا عجب من عدم إحساسي بشيء. |
Kil topağı bir kişiden diğerine gidip geldikçe, tekrar işlenir, şekillenir ve hep değişir. Bazen mesajlarımızın bir iletişimsizlik peltesine dönmesi hiç şaşırtıcı değildir. | TED | إذ بينما تنتقل قطعة الطين من شخص لآخر، يتم إعادة صياغتها، وإعادة تشكيلها، وتغدو في تغيير دائم، فلا عجب في أن رسائلنا تتحول أحيانا إلى عصيدة من سوء التواصل. |