Ama onun adını ya da soyadını... söylemezseniz size yardımcı olamam. | Open Subtitles | لكنكِ إن لم تقولي لي ماهو إسمُ عائلته فلن أستطيع مساعدتكِ |
Eğer bunu yapamayacağını söylersen ben de bu araştırmada sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | إن لم تستطع ذلك فلن أستطيع مساعدتك في التحقيق |
Bak, anlatmazsan, yardımcı olamam. | Open Subtitles | أنظري ، إذا لم تتكلمي معي ، فلن أستطيع مساعدتك |
Beni kandırmaya çalışırsan sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | إذا استمريّت بقول هذا الهراء، فلن أستطيع مساعدتكِ |
Eğer gitmiyorsan o zaman ben de gidemem sanırım. | Open Subtitles | إذا لم تذهب فلن أستطيع أنا علي ما أظن |
Onu getirmeyi istesem de gidemem, Sarah doğum yapmadan gidemem. | Open Subtitles | حتى لو أردت أن أحضره ...فلن أستطيع "ليس قبل ولادة "ساره... |
En iyilerle oynayamazsam en iyi olamam. | Open Subtitles | وإن لم ألعب أمام الأفضل، فلن أستطيع هزيمة الأفضل |
Seni rahatsız eden bir şey varsa ve ben bilmiyorsam sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | طالما ثمّة شيء يزعجك وأجهله، فلن أستطيع مساعدتك لمعالجته. |
Bildirirsem, onlara yardımcı olamam. | Open Subtitles | إن بلّغتُ عنهما، فلن أستطيع مساعدتهما. |
Vekiller gelirse, sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | فلن أستطيع مساعدتك بعد أن يصل الحكام. |
Aksi takdirde, sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | عدا ذلك، فلن أستطيع مُساعدتك. |