Muhtemelen bilmiyorum, Tok gurularının çoğu kendi evlerinden eğitim verirler. | Open Subtitles | علي الأرجح لا , فمعظم المعلمين يقومون بالتدريس في بيوتهم |
Çocukluğumuzdan beri bize başarılı evliliğin başarılı hayat olduğu öğretildi. Bu yüzden çoğu kız iyi bir koca bulmak için bir çeşit kavga içinde. | TED | ندرّس منذ الطفولة، بأن الزواج الناجح يعني حياة ناجحة، لذلك فمعظم الفتيات يقاتلن للحصول على زوج جيد. |
En önemli organlarınızın çoğu asimetrik olarak düzenlenmiştir. | TED | فمعظم أجهزتك الحيوية مرتبة بشكل غير متجانس. |
Burada listelenen hastalıkların çoğu için nefes analiziyle tespit edilebileceğini ileri süren önemli bilimsel kanıtlar var. | TED | فمعظم الأمراض المدرجة هنا هنالك أدلة علمية مهمة تقترح أنه يمكن اكتشاف المرض عن طريق تحليل النفس |
Ama ne yazık ki, çoğu insan annelerimiz değildir. | TED | و لكن لسوء الحظ فمعظم الناس ليسوا امهاتنا |
çoğu yazarlar eski öyküleri yeniden yazıp duruyorlar. | Open Subtitles | فمعظم الكتّاب يعيدون كتابة القصص القديمة بلا جديد |
Biz alalım. İdari pozisyonlarda çalışanların çoğu dolandırıcıdır. | Open Subtitles | لنخرج الآن من هنا فمعظم العاملين هنا لصوص |
Ama bundan bir nefes çektiğimde çoğu zaman atlatıyorum. | Open Subtitles | لكنى عندما أتعاطى هذه فمعظم الأحيان أكون بخير. |
Bu sınır bölgesinde bu kadar sık görülen kuşların çoğu zamanlarının çoğunu okyanusun içinde ya da üstünde geçirirler. | Open Subtitles | فمعظم الطيور التي تتردد على هذه الحدود تقضي معظم وقتها فوق أو داخل عرض المحيط نفسه |
çoğu insan 35, 40 yaşına kadar yorulmaz bu meretten. | Open Subtitles | فمعظم الناس لا يسأمون إلى أن يبلغوا الـ 35 أو الـ 40 |
çoğu deniz mağaraları, dalgaların mekanik darbeleri sonucu oluşmuştur. | Open Subtitles | لذا فمعظم كهوف البحار قد تكونت نتيجة الضربات الميكانيكية العنيفة للأمواج. |
Kız kardeşlerim masadayken çoğu kişiye küfürlü konuşma sırası gelmez. | Open Subtitles | فمعظم الناس لا يفلحون في قول كلمةٍ بذيئة بمحادثة وأخواتي حول الطاولة |
Yıldızların çoğu ikili, hatta çoklu yıldız sistemlerinin üyeleridir. | Open Subtitles | فمعظم النجوم تكون أعضاء من نظام ثنائى أو متعدد النجوم |
çoğu sorgu muhatabı zaten korkmuştur. | Open Subtitles | فمعظم الأشخاص المستجوبين هم خائفون سلفاً |
çoğu zaman çatıları sadece kontraplak ve zifttir. | Open Subtitles | فهي تبنى من ارخص الاشياء فمعظم الوقت يكون السقف مجرد خشب عليه جبس |
Orada bir erkek kardeşi yoksa, çoğu adam umursamaz. | Open Subtitles | ما لم يكن لك أخ هناك، فمعظم الشباب لا يكترثون |
Amerikalıların çoğu Dışişleri Bakanını bile bilmiyordur. | Open Subtitles | فمعظم الأمريكيّين لا يعرفون من هي وزيرة الخارجيّة. |
Ama benim tezime göre bu olay bunun tamamen zıttı, şöyle ki çoğu kararımız akıl dışı. | Open Subtitles | بناءاً على المصلحة الذاتية العقلانية و لكن ما تقترحة أطروحتي البحثية هو العكس تماماً فمعظم قراراتنا غير عقلانية |
çoğu uçak pistleri çok kısa. Yarısı zaten asfaltsız. | Open Subtitles | فمعظم المهابط ضئيلة المساحة ونصفها غير مرصوف |
Eğer Tanrı öyle olsaydı çoğu erkek kolej yaşlarını geçemezdi. | Open Subtitles | لوكانكذلك... فمعظم الرجال سيموتون بحلول ... العام الأخير من جامعاتهم |