Kız kardeşimin arka bahçemizde ip atladığı zaman çıkardığı ses benziyordu sesi. | Open Subtitles | كان يبدوا مثل صوت شقيقتي الصغرى تخطي الحبل في فنائنا الخلفي للأوساخ. |
Tam 16 dakika boyunca yaşadı, ...sonra arka bahçemizde öldü. | Open Subtitles | أورقتْ دقائقَها الـ16، ثمّ ماتَ في فنائنا الخلفي. |
Arabadan bir çeşit ses çıkardı ve ön bahçemizde cartayı çekti. | Open Subtitles | السيارة أنّت و خمدت مباشرة في فنائنا الأمامي |
Arka bahçeye çim döşeyen adamdan başka. | Open Subtitles | باستثناء الرجل الذي يضع العشب في فنائنا الخلفي |
Sen bir de bizim bahçeye gömülü hayvanları gör. | Open Subtitles | يجب أن تري جميع الحيوانات التي نملكها في فنائنا. |
Ama kafamda arka bahçemizdeki söğüt ağacının altına yattığıma dair görüntüler var. | Open Subtitles | لكنّي عندي هذه صورة ركود تحت شجرة الصفصاف في فنائنا الخلفي |
Peki, um... bu makine onarılana kadar,... neden...ah, bizim bahçede kalmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً حتى نصلح هذه لماذا لا تُخيّم فى فنائنا هنا ؟ |
Ama önemli değil. Biz de kendi bahçemizde oynarız. | Open Subtitles | لكن لا بأس ، يمكننا اللعب معاً في فنائنا الخلفي |
Kadına bak ya, biz ona iyilikten başka bir şey yapmayalım o da bahçemizde olanca siniriyle bizi yargılamaya kalksın. | Open Subtitles | تلك المرأة لديها الكثير من الجرأة لدرجة أنها تجلس في فنائنا وتحكُم علينا بينما لم نفعل أي شيء سوى الترحيب بها |
Onun yerine arka bahçemizde bir Çin elçiliğimiz var ve 8,000 kişi için paket servis sipariş ediyor. | Open Subtitles | وبقيّتنا يرجعون للوطن. بدلًا من هذا،حصلنا على سفير صيني في فنائنا الخلفي. |
Uluslararası casuslarla uğraşırken, kendi arka bahçemizde işler kötüleşti. | Open Subtitles | لمّا كنّا نحارب التّجسّس الدّوليّ، أصبحتْ الأمور أسوء في فنائنا الخلفيّ. |
Arka bahçemizde bir canavar var ve bu konuda hiçbir halt yapmıyorsun! | Open Subtitles | فهنالكَ وحشٌ في فنائنا الخلفي و أنتَ لا تفعل شيئاً لعيناً حيال ذلك |
Arka bahçemizde fevkalade bir laboratuvar var: | Open Subtitles | بالمختبر الأكثر استثنائية في فنائنا الخلفي: |
bahçemizde yapılan düğün partisi hazırlığının farkında mısın? Biliyorum, biliyorum. | Open Subtitles | ألم تلاحظ حفلة الخطوبة التى تعد فى فنائنا الخلفى أعرف، أعرف |
bahçemizde bu ormana sahip olduğum iki sene boyunca, yazları zemin suyunun kurumadığını gözlemleyebildim, bu alanda tespit ettiğim kuş türlerinin sayısı iki katına çıktı. | TED | بعد مضي سنتين على إنشاء الحرج في فنائنا لاحظت أن المياه الجوفية لم تجف خلال أيام الصيف عدد سلالات الطيور التي وجدتها قد تضاعف |
Arka bahçemizde bir dinozor var. | Open Subtitles | هناك دينوصور في فنائنا الخلفي. |
Benimkiler de arka bahçeye bayıldı. | Open Subtitles | أولادنا يحبون فنائنا الجديد |
- Sadece arka bahçeye çıkıyorsun. | Open Subtitles | -ستخرج إلى فنائنا ليس إلا |
Arka bahçemizdeki bir şeyi patlatmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتحدث عن نسف شيء في فنائنا الخلفي |
Süper güçleri olan rakunlar arka bahçede savaşıyor sanki! | Open Subtitles | يبدو وكانه حيوانات الراكون تتعارك فى فنائنا الخارجى |