ويكيبيديا

    "فهما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onlar
        
    • İkisi
        
    • ikisi de
        
    Çap ve yarıçap kolaydır; onlar sadece düz çizgiler olduklarından, bir cetvelle ölçebilirsiniz. TED إن قياس القطر ونصف القطر سهل، فهما خطان مستقيمان يمكنك قياسهما باستخدام المسطرة.
    Dışarıda içki içmeyi hak eden iki kişi varsa onlar biziz. Open Subtitles إن كان هناك شخصان يستحقان .. ليلة شراب بالخارج فهما نحن
    Zarlara tesekkür et. Yüzümün yüzde kaçini tras etmem gerektigini onlar söyledi. Open Subtitles فهما من أخبراني ما هي النسبة من شعر وجهي التي علي حلاقتها
    O yüzden birbiri ile dövüşüyorlar. İkisi birer sefer kazandı. Open Subtitles لذا فهما يلاكما بعضهما بعد ثلاثة أسابيع وكللاهما كسب
    Tutkuya ve şiire bayılırım. İkisi birbirini tamamlıyor. Open Subtitles أحب الشغف و الشعر , فهما يسيران معا بالفعل
    Seçmen kayıt formu doldurduğunuzda onlar formları işleme koyan ve sizi listeye ekleyen kişiler. TED فعندما يملأ أحدهم استمارة تسجيل ناخب فهما المسؤولان عن معالجة الاستمارات ومن ثم إضافته إلى القائمة.
    Başını yukarıda tut. Bacaklarını kırma. Neden yapıldı onlar, plastikten mi? Open Subtitles رأسك لأعلى ، الساقان مفرودتان فهما خُلقا هكذا مشدودان
    Ben de tam aynı şeyi söyleyecektim. onlar benim de arkadaşım. Open Subtitles كنت على وشك أن أفعل فهما صديقاي أنا أيضاً
    — Elbette yapar. onlar kadın. Bütün bu işleri aylar önceden planlarlar. Open Subtitles بالتأكيد ستفعل، فهما امرأتان خططتا لكل هذا منذ أشهر
    Bütün basınç valflarını açın onlar birazdan sahneyi terkedecekler. Open Subtitles اضرب كل صمامات الضغط فهما على وشك تفجير مكان الجريمة
    Bildiğim kadarıyla onlar iyi insanlar. Open Subtitles على حد علمي فهما أناساً طيبون أنا مذهول لأنهما ربيا
    Tanrım. onlar iki farklı kız, öyle değil mi? Open Subtitles يا إلهي إذاً فهما فتاتان مختلفتان،أليس كذلك؟
    Tanrı'm. onlar iki farklı kız, öyle değil mi? Open Subtitles يا إلهي إذاً فهما فتاتان مختلفتان،أليس كذلك؟
    onlar da aynı durumdaysa şu an konuştuklarımızı duyuyorlar. - Ama cevap veremiyorlar. Open Subtitles إن تعرّضا للحالة ذاتها فهما يسمعان كلامنا الآن
    Uzay ve zaman ayrı değildir. onlar bir ve bütündür. Open Subtitles المكان, والزمان ليسا مُنفصلين, فهما شيء واحد, وهما أيضاً نفس الشيء.
    Her ikisi de, uzayda vals yaparcasına birbirinin etrafında dönerler. Open Subtitles فهما يدوران حول بعضهما كما لو كانوا يرقصون الفالس عبر الفضاء
    Eğer ikisi de benimle oynuyorsa birlikte çalışıyorlar. Open Subtitles ،إذا كان كلاهما يتلاعب بي إذا فهما يعملان معاً
    Bu yüzden, ikizlerden biri bir ışık demeti gözlemlediğinde diğer ikiz için bir yılın ne kadar sürdüğünü ve ışığın ikisi arasında ne kadar sürede seyahat ettiğini ölçer. TED لذا عندما يرصد التوأمان موجة ضوئية، فهما يقيسان كم يستغرق التوأم الآخر ليختبر مضي عام عليه، بالإضافة إلى كم يستغرق الضوء ليسافر فيما بينهما.
    Veletlere gelince, ikisi de gerizekalı. Open Subtitles أما الولدان . فهما مصدرا إزعاج ليس إلا
    Ama aslına bakarsan, her ikisi de çok çok iyiler. Open Subtitles في الواقع فهما رجلان لطيفان جداً جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد