- Eh tabi öyle olmalı kapının üstünde ismin yazdığına göre. | Open Subtitles | حسنا، أفترض بأنه يجب أن يكون اسمك فوق الباب. |
Otel odanda bir şey fark ettim kapının üstünde bir şey. | Open Subtitles | أنا لاحظت شيئاً مثيراً للاهتمام في غرفتكِ شئ موضوع فوق الباب .عشب. |
Soyadı kapının üstünde yazıyor olsa bile bu çok alışılmadık bir durum. | Open Subtitles | هذا غير مقبول, حتى ولو كان اسم عائلته فوق الباب... |
Bay West o tabelayı kapının üstüne asarken adınızı dünyaya duyurmak istiyordunuz değil mi? | Open Subtitles | سيد (وست) عندما قمت بوضع تلك اللافتة فوق الباب أردت صنع إسمك في العالم. |
Şimdi, kapının üstüne, bir pencere çiz. | Open Subtitles | الأن فوق الباب أرسم نافذة |
Kapının üzerinde bir fener vardı. | Open Subtitles | فوق الباب كان يوجد مصباح |
kapının üstünde büyük bir kuş var. | Open Subtitles | هناك الطيور الكبيرة فوق الباب. |
Neden? kapının üstünde dev bir yaratık duruyordu. | Open Subtitles | -كان هناك هذا الوحش الضخم فوق الباب |
Kelebekler ve kapının üstünde bir kuş? | Open Subtitles | الفراشات، الطيور فوق الباب. |
Ama Cutler'ın gözleri kapının üstüne bir noktaya bakıyor. | Open Subtitles | ولكن خط نظر عين (كاتلر) يصل لما فوق الباب |
Bi baktım elinde şerit mezroyla, dışarda çöp yığınları arasında, üstlük malzemesi arıyor -- kapının üstüne gelen geniş pano yani -- patronunu etkileyebileceğini düşünerek tabi -- ona böyle yapmasını biz öğrettik. Bina sorumlusu ona doğru yürüdü ve sordu, "Ne yapıyorsun?" | TED | و قد كان هناك مع شريط القياس الخاص به يمر فوق تل القمامة يبحث عن مادة أساسية -- وهو اللوح الذى يركب فوق الباب -- يفكر فى إقناع رئيسه -- هذا ما فكرناه أن يفعله. و ذهب المشرف إليه فوق وقال، " ماذا تفعل؟ " |