Tatildeyim gördüğünüz gibi, tebdili kıyafet dolaşıyorum. | Open Subtitles | كما ترى , أنا فى أجازة وأستخدم إسم مستعار |
Ah, aslında, bilmiyorum. O burada çalıştığınızı söylemişti. Tatildeyim ve seni görmeye geldim. | Open Subtitles | قال إنك تعلمين هنا أنا هنا فى أجازة و أتيت لرؤيتك |
Bay Barlow, molada olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيد "بارلو" يُفترض بأنك فى أجازة |
Bay Barlow, molada olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيد "بارلو" يُفترض بأنك فى أجازة |
Kendisi bugün hasta ve izinli. Jack, Dr Tyberg'i görecek. | Open Subtitles | أنه فى أجازة مرضية اليوم يمكنه المتابعة مع الدكتور تأيبرج |
Ailecek tatile gelmiş bir sürü turist. | Open Subtitles | لاأعلم، انها مثل مجموعة من السياح فى أجازة عائلية |
Gerçekten tatilde değildim. | Open Subtitles | فى الواقع أنا لم أكن فى أجازة. |
- Ve annen aradı. - Tatildeyim. | Open Subtitles | . وأمك أتصلت - . أنا فى أجازة - |
Sen ilgilen. Ben Tatildeyim. | Open Subtitles | تولِ أنت الأمر، أنا فى أجازة |
- Geri zekalı. - Canın cehenneme. Tatildeyim. | Open Subtitles | معدل جيد إخرس, أنا فى أجازة |
Be-Ben Tatildeyim. | Open Subtitles | أنا فى أجازة |
- Tatildeyim. | Open Subtitles | -أنا فى أجازة ! |
Kendisi bugün hasta ve izinli. Jack, Dr Tyberg'i görecek. | Open Subtitles | أنه فى أجازة مرضية اليوم يمكنه المتابعة مع الدكتور تأيبرج |
Lawrence, şoför, burada olması gerekirdi ama izinli. | Open Subtitles | السائق يعمل هنا سيدى .. ولكنه فى أجازة .. |
Beraber tatile gitmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن نذهب فى أجازة معاً |
İlk üçü kurban olur, dördüncüsü seni tatile götürür, ve beş numara sana "Adam kim?" dedirtir. | Open Subtitles | أول ثلاثة سيكونوا أضحية والرابع عندما تذهبين فى أجازة والخامس سيأخذ كل الطريق الى أن تقولى "من أدم" |
Peki hizmetçilerin tatilde miydi de sen atladın? | Open Subtitles | لكن، هل خدمك فى أجازة لذلك قفزت بنفسك ؟ |
Seni de davet edecektik ama Riley senin tatilde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كنا سندعوك لكن (رايلى) قالت أنك فى أجازة |