en iyi halimle bile, bu kadarıyla başa çıkamam. | Open Subtitles | فى أحسن حالاتى لا يمكننى التغلب على هذا العدد |
Ben en iyi arkadaşımda kocamı bulabilme şansına sahiptim. | Open Subtitles | و لكنى كنت محظوظه وجدت الزوج فى أحسن أصدقائى |
Ben en iyi arkadaşımda kocamı bulabilme şansına sahiptim. | Open Subtitles | و لكنى كنت محظوظه وجدت الزوج فى أحسن أصدقائى |
- Nasılsın? - Çok iyiyim Mike. | Open Subtitles | كيف حالك أيها المشاغب- فى أحسن حال , مايك- |
Evet. Çok iyiyim. | Open Subtitles | نعم , فى أحسن حال |
Allah diyor ki, "Biz sizi en iyi şekilde yarattık." | Open Subtitles | :الله سبحانه وتعالى قال و لقد خلقنا الإنسان فى أحسن تقويم صدق الله العظيم |
Her Pazar Sartoni gibi insanlarla karşılaşıyoruz, en iyi durumda, yüzüne tükürürler, ama gerçekten öfkeli oldukları zaman, her şeyi üstüne atarlar. | Open Subtitles | كل أحد نحن نواجه أناس كسارتونى والذى,فى أحسن الأحوال يبصق فى وجهك ولكن, عندما يغضبون فانهم يقذفونك بكل ما تطاله ايديهم |
Onları en iyi otellerde görürsünüz her gün binlercesi, parayı içerken, parayı yerken, briçte parayı kaybederken, tüm gün ve tüm gece oynarlar, para kokarlar. | Open Subtitles | تروهم فى أحسن الفنادق كل يوم بألألاف يأكلون و يشربون بنقودهم و يخسرون الاموال على موائد البريدج التى يلعبوها كل يوم و كل ليلة |
Kılıç tekniğine en iyi ihtimalle amatör denebilir. | Open Subtitles | ما أنت إلا هاوية سيوف فى أحسن الأحوال |
en iyi hâlinde görünmek istiyordu. | Open Subtitles | لقد اراد ان يبدو فى أحسن مظهر |
Hatta daha bile iyiyim. | Open Subtitles | بل أنا فى أحسن حالاتى |
Çok iyiyim. | Open Subtitles | فى أحسن حال |