ويكيبيديا

    "فى الحال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hemen
        
    • Derhal
        
    • anda
        
    • anında
        
    • an
        
    • acilen
        
    - Jeneratörler dayandığı müddetçe sorun olmaz. - Hemen başlamak zorundayız. Open Subtitles ـ إذا كانت المولدات جاهزة ـ يجب أن نبدأ فى الحال
    Beyler, Bay Ballard ikinizi birden Hemen görmek için ısrar etti. Open Subtitles أيها السادة.. السيد بالارد أصر على أن يراكم جميعا فى الحال
    Hükümdarınız olarak, beni Hemen gemime geri götürmenizi talep ediyorum. Open Subtitles أأمرك بما انى ملكك أن تعيدنى الى السفينه فى الحال
    Savaş durumunda olsaydık uyarı verme aşamasını es geçer Derhal bize saldırırdı. Open Subtitles ان كنا فى حالة حرب كان سيتجاوز الانذار و يهاجمنا فى الحال
    Bu arada, ıslak kıyafetlerinizi Derhal değiştirmek istersiniz. Open Subtitles اوه, بالمناسبة, ستحتاج لغيير تلك الملابس المبتلة الممزقة فى الحال
    Hafıza kaybı, baş dönmesi hissederseniz, konuşma güçlüğü çekerseniz, Hemen arayın! Open Subtitles إذا شعرتُ بدوران أو صعوبة فى الحديث إتصل بى فى الحال
    Ama beni rahatsız eden her şeye Hemen açıklamalar uydurur oldum. Open Subtitles ولكنى كُنت أُحلّل كل ما كان يسوءنى بشكل عقلانى فى الحال.
    Sen ve bayan Trowbridge Hemen gidebilirsiniz. Open Subtitles أنت و السيدة تروبريدج ممكن ترحلوا فى الحال.
    Ona Hemen bir telgraf gönder. De ki "Bırak yıkılsın". Open Subtitles فلتبعث له ببرقية فى الحال قائلا في فلتدعها تنهار
    Durdur onu. Bekleyemem. Hemen yola çıkmalıyım. Open Subtitles لا يمكننى الأنتظار لابد أن أغادر فى الحال
    Hemen bir şey yapamazlar, değil mi? Open Subtitles لا يمكنهم فعل أى شئ فى الحال أليس كذلك ؟
    Hemen bir şey yapamazlar, değil mi? Open Subtitles لا يمكنهم فعل أى شئ فى الحال أليس كذلك ؟
    Hemen çantamı hazırladım ve yola çıktım. Open Subtitles فقمت بحزم حقائبى ,وركبت القطار فى الحال,
    Korku Evi'min adresine iki sandığım var, Hemen teslim edilmesini istiyorum. Open Subtitles لي صندوقين متوجهين إلى بيت الرعب الذى أملكه وأريد إستلامهم فى الحال
    Hemen Zenda'ya geri dön. Bize ihanet edeni bul. Open Subtitles عُد إلى زندا فى الحال إبحث عن الذى خاننا
    Hemen gitmemiz için su ve ekmek getireceğim. Open Subtitles سوف أحضر الماء و الطعام حيث أننا سنغادر فى الحال
    Evet, hatırlıyorum. Müvekkilimi Derhal görmeyi talep ediyorum. Open Subtitles آجل , أتذكر ذلك أطالب برؤية موكلتى فى الحال
    Albay, Derhal bir kurtarma ekibi göndermeliyiz. Open Subtitles كولونيل, علينا أن نرسل فرقة إنقاذ فى الحال
    Hepinizin Derhal eve dönmenizi istiyorum. Open Subtitles أريدكم جميعاً أن تعودوا إلى المنزل فى الحال
    Seni şu anda bıçaklasam mucizevi bir şekilde iyileşirsin ama bana insan kurban etmeye inanmakta zorluk çektiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles ولو طعنتك بسكين الآن سوف تشفى فى الحال ثم بعد ذلك تخبرنى بأنك تجد صعوبة فى تقبل فكرة التضحيات البشرية
    Sinir korteksini keser kurbanınızı anında felç eder ve o havasızlıktan boğularak ölür. Open Subtitles فهى تقطع قشرة العصب فى الحال و تشل الضحيه الموت بالخنق الطبيعى المتتابع
    Özellikle şu an gidebileceğim biryer olmadığı için ben varım. - Jim? Open Subtitles نعم سأذهب الى اى مكان لاخرج من هنا فى الحال وانت جيم؟
    eğer yama yeşile dönerse, acilen bir doktora gözükmelisiniz. Open Subtitles اذا تحولت الرقعة الى اللون الاخضر يجب ان تذهب الى الدكتور فى الحال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد