Bu senin oğlunun tek seks kaynağı banyoda dergilere mastürbasyon yapıyor | Open Subtitles | ان يكون المخرج الجنسى الوحيد لابنك هو تصفح المجلات فى الحمام |
banyoda benim için bir raf boşaltır mısın? Çok ilaç alıyorum ben. | Open Subtitles | هل يمكنك اخلاء رف لى فى الحمام انا اتناول العديد من الأدوية |
Buraya gelirler, banyoda ölü bir fahişe bulurlar ve bize, ne olduğunu sorarlar. | Open Subtitles | سيصعدوا إلى هنا ليجدوا جثة هذه العاهرة فى الحمام ثم سيعودون لسؤالنا ماذا حدث؟ |
Karım içki şişesiyle tuvalette ve bana göz kırpıyor. | Open Subtitles | إن زوجتى تمسك بزجاجة خمر فى الحمام و تغمز لى بعينها |
Küvette hepsini anlatırım. Sıcak bir banyoya ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأخبرك بكل شئ فى الحمام كل ما احتاجه هو حمام ساخن |
- Duşta kullanabilirsiniz. - Maske içerideki berbat kokuya karşı birebir. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعملها فى الحمام القناع يساعد على التخلص من الروائح الكريهة |
Çünkü Banyodayım ve konuşuyoruz. Düşünsene. | Open Subtitles | لأننى فى الحمام وأنا أتكلم معكِ |
- Tuvaletteyim. | Open Subtitles | - أنا فى الحمام |
Huma'ya söylememi istemiyorsan banyoda yap. | Open Subtitles | لو انك لا تريدنى أن أخبر اوما فافعليها فى الحمام |
Duş almak istersen banyoda temiz havlular olacak. | Open Subtitles | إذا أردت, يمكنك أن تأخذ دشا هناك مناشف نظيفه فى الحمام |
O banyoda, gerçek bir gizem dönüyor. | Open Subtitles | إنه شىء غامض جدا ذلك الذى يحدث فى الحمام. |
O ihtiyar gece kuşu, banyoda nalları dikiyor ve onu sen buluyorsun! | Open Subtitles | هذا المضرب القديم الذى يخبط فى الحمام وانت من يجب ان تعثرى عليها |
ve gerçekten beni eleştirmeni istemiyorum ........ ben banyoda şarkı söylerken. | Open Subtitles | وانا لا احب ان تقاطعنى وانا اغنى فى الحمام |
banyoda kanlı pamuklu çubuklar ve gazlı bez var. | Open Subtitles | لدينا قطن ملطخ بالدماء و بلاسترات طبية فى الحمام |
Kıçını okşadığını gördüm. Benim kız kardeşim bir tuvalette ha! | Open Subtitles | .رأيته يضع يديه على كل أنحاء مؤخرتك شقيقتى الصغيرة فى الحمام |
Kıçını okşadığını gördüm. Benim kız kardeşim bir tuvalette ha! | Open Subtitles | .رأيته يضع يديه على كل أنحاء مؤخرتك شقيقتى الصغيرة فى الحمام |
Diğerleri gitti. Branko da yarım saattir tuvalette. | Open Subtitles | البقية ذهبوا متألمين , وبرانكو فى الحمام منذ نصف ساعه |
Su yok, çırılçıplak Küvette. Neler hissettiğini bilmek ister misin? | Open Subtitles | بلا ماء، فقط عارية فى الحمام أتريدين أن تعلمى شعورها حينئذٍ؟ |
Onu Küvette bahçıvan makasıyla tekrardan bıçaklamak yeterli bir delil olacaktı. | Open Subtitles | وقام بطعنها مرة اخرى فى الحمام بمقص الشجر |
- Duşta kullanabilirsin. - Maske kokuya karşı iyidir. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعملها فى الحمام القناع يساعد على التخلص من الروائح الكريهة |
Banyodayım!" | Open Subtitles | تفضلوا, انا فى الحمام |
Tuvaletteyim. | Open Subtitles | انا فى الحمام |
banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. | Open Subtitles | علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام |