köşede bile olmaz. Griss bu gece bu serseriye tahammül edemez. | Open Subtitles | ولا حتى فى الزاوية جريس لا يستطيع ان يظل مذعورا الليلة |
Uzak köşede bir baraka göreceksin. Barakada bir merdiven bulacaksın. | Open Subtitles | فى الزاوية البعيدة ستجد سقيفة فى السقيفة ستجد سلم |
Ama kayıplarını unutturmak için, köşedeki Belçika bistrosunda yemek ısmarlayacağım size. | Open Subtitles | ولكن, لمساعدتك فى تعويض خسارتك, سوف أدعوك الى مطعمى البلجيكى المفضل فى الزاوية, |
Ona bir içki göndereceğiz ve içkinin köşedeki iki baydan geldiğini söyleyecekler. | Open Subtitles | سنرسل له مشروب و نقول أنه من الشابين فى الزاوية |
Çalışma masası duvarın köşesinde, pencereden uzakta. | Open Subtitles | والمكتب فى الزاوية البعيدة بعيداً عن النافذة |
Gördüğünüz gibi, 27. Sokak ile Washington Sokağının köşesindeyim... geçen yılki Şeytan'ın Gecesinde çıkan büyük yangının olduğu yer. | Open Subtitles | ويمكن ان ترانى فى الزاوية بشارع 27 بواشنطن |
Sağ üst köşede ana hangarı görüyorsunuz. | Open Subtitles | فى الزاوية العليا اليسرى ترون الحظيرة الرئيسية |
Mavi köşede, ağırlığı 1 18,7 kilo olan, eski ağır siklet dünya şampiyonu, | Open Subtitles | فى الزاوية الزرقاء ،، يزن 221 باوند بطل عالم وزن الثقيل السابق |
Kırmızı köşede, ağırlığı tam tamına 1 36,7 kilo olan, altın madalya sahibi ve hiç yenilmemiş dünya amatör boks şampiyonu | Open Subtitles | فى الزاوية الحمراء يزن 261 باوند الحاصل على اوسمة ذهبية وغير مهزوم بطل العالم للهواة |
Hayır Bay Matuschek. köşede bekleyen kızı görüyor musunuz? | Open Subtitles | نعم يا سيد " ماتوتشيك" هل ترى هذه الفتاة ، هناك فى الزاوية ؟ |
Altı saat önce, köşede gördüm. | Open Subtitles | ستة ساعات فى الزاوية ! شكراً لك , هذا يكفى |
"Punch" kasesi köşede duracak. | Open Subtitles | و سوف أضع وعاء النبيذ فى الزاوية |
Özel şoförüm köşedeki yangın musluğundan ileri gidemedi. | Open Subtitles | لم يريد المرور من صنبور الحريق فى الزاوية |
Ve köşedeki hanımefendi de Barones Athena. | Open Subtitles | والسيدة فى الزاوية هى البارونة أتونا |
köşedeki tütüncüyü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر متجر التبغ الذى كان فى الزاوية ؟ |
Sağda köşedeki çocukları görüyor musun? | Open Subtitles | أترى أولئك الأولاد فى الزاوية اليمين ؟ |
Şu köşedeki masa olmaz mı? | Open Subtitles | ..... ماذا عن تلك ال الطاولة فى الزاوية ؟ |
Sizin de gördüğünüz gibi, 27. caddenin köşesinde, geçen yıl Şeytan'ın Gecesi'nde çıkan büyük yangının olduğu yerdeyim. | Open Subtitles | ويمكن ان ترانى فى الزاوية بشارع 27 بواشنطن المكان الذى حدث بة اكبر حريق العام الماضى بواسطة شياطين الليل |
Orası binanın kuzey batı köşesinde. | Open Subtitles | إنه فى الزاوية الشمالية الغربية من المبنى |
Bok Ye ve Kahretsin'in köşesindeyim! | Open Subtitles | فى الزاوية من الهراء اللعنة عليك |