Önümüzdeki birkaç saat içinde baskıyı azaltmazsak kadın felç olacak. | Open Subtitles | إذا لم نفعل فى الساعات القليلة المقبلة فسوف تُصاب بالشلل |
Hayır, efendim, gelecek birkaç saat içinde canlanmazsak yok. | Open Subtitles | الم نرتاح فى الساعات القليلة المقبلة، يا سيدي |
Geçtiğimiz birkaç saat içinde, Birçok şey oldu ancak nükleer saldırı söylentileri ya da 3. dünya savaşının başladığı tamamen yanlış. | Open Subtitles | فى الساعات القليلة الماضية , حدثت أشياء كثيرة ولكن إشاعات عن هجمات نووية وحرب عالمية ثالثة كلها غير حقيقية |
Çünkü gecenin bu geç saatlerinde burada olmak, sosyal yaşantımı kemiriyor. | Open Subtitles | لأن فى الساعات الأخيرة الماضية تدخلنا إمكانية حياتى الإجتماعية |
Senin sessizlik kulenin mantıksız saatlerinde ve ilahi gücün dinginliğinde. | Open Subtitles | فى الساعات الطائشة ...وأبراجك الصامتة وسكون القوة السماوية |
Son 4 saat içinde gerçekleşen 3 saldırı bu. | Open Subtitles | وهذا هو الهجوم الثالث فى الساعات الاربع الاخيرة |
Duyduğuma göre hayatının temposu son birkaç saat içinde oldukça artmış. | Open Subtitles | حدسى يخبرنى بأن إيقاع حياتك تسارع بشدة فى الساعات الأخيرة |
Üzgünüm, efendim. Son bir saat içinde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | اسف يا سيدى, لا جديد فى الساعات الاخيره |
Dünyanın dönüşü yavaşlıyor 48 saat içinde, çok büyük sismik olaylar yaşanmaya başlıyacak ve iklim değişecek | Open Subtitles | يتباطأ دوران كوكب الارض فى الساعات ال-48-القادمه سنشهد نشاطات زلزاليه ضخمه و تغيرات مناخيه |
5 Haziran'ın son saatlerinde, hava indirme birlikleri yola çıktı. | Open Subtitles | ... فى الساعات الأخيره للخامس من يونيو أقلعت الفرق المحمولة... (جواً متجهة صوب (فرنسا |