"فى السماء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gökyüzünde
• Cennetteyim
• göklerde
• Cennetteki
• Gökyüzündeki
• gökte
• gökteki
• gökyüzüne

gökyüzünde, binlerce gezegenin bulunduğu özel bir alan var.
هناك بقعة مميزة فى السماء حيث نجد الآلاف من الكواكب

gökyüzünde gördüğü gezegenler hakkındaki ilgisi giderek artıyordu.
إزداد تعجبه من الكواكب التى يراها فى السماء

Büyüdüğüne şüphe yok, ama gökyüzünde özgürce uçan genç bir atmaca ile karşılaştırabilmen için önünde uzun bir yol var.
مازال يكبر والطريق أمامه طويلاً قبل أن تقارنه بصقر يحلق حراً فى السماء

Cennetteyim
السماء ,أنا فى السماء

Kapkara göklerde uçan akbabalar duyar sadece...
إن النسور الهائمة فى السماء السوداء هم فقط من يعرفون

Cennetteki her meleği tanıyorum sanırdım ama seni hiç görmedim.
أعتقد انى أعرف كل ملاك فى السماء ولكن لم أرك من قبل

Alımı ve Gökyüzündeki büyülü çehresinden dolayı Romalı aşk ve güzellik tanrıçasından adını alan gezegen.
سمي باسم آلهة الحب والجمال الرومانية، بسبب مظهره الحميد والأثيري فى السماء.

Bazıları gerçekten bunların gökyüzünde olduklarını düşünür, aslında bu resimleri oraya kendimiz koyuyoruz.
يعتقد الناس أن هذه الاشياء موجودة بالفعل فى السماء ولكننا نحن الذين نصنع هذه الأشكال

5 yada 6 patlama oldu gökyüzünde.
خمسة أو ستة إنفجارات فى السماء على خط واحد

Dünya'dan görebilseniz, gökyüzünde Güneş'ten 5 kez uzak olmasına rağmen, Güneş kadar büyük görünürdü.
فى السماء سيبدو كبيراً بحجم الشمس حتى رغم كونه بمسافة أبعد 5 مرات

gökyüzünde hareket etmeyen tek yıldız.
إنها النجمة الوحيدة فى السماء التى لا تتحرك.

"Neden kızgın olduğunu bilmiyorum, o gökyüzünde kaybolan bir ay misali."
"عصبى لا اعرف لماذا انه يبدو مثل اختفاء القمر فى السماء"

Bu kumarbazlara ve sarhoşlara gökyüzünde en iyi servisi yapmak istiyorum.
و انا اريد ان اوفر للمقامرون و السكيرة افضل خدمة فى السماء

Bu sihirin kaynağı da gökyüzünde durmadan değişip dans eden ışıklardı.
مصدر هذا السحر الاضواء المتغيرة باستمرار الراقصة فى السماء

Cennetteyim
أنا فى السماء

zira size derim ki göklerde onların melekleri daima göklerde olan Baba'mın yüzünü görürler."
فلديهم ملائكة تحرسهم فى السماء التي تنظر بأستمرار إلى وجه الرب

Isis sizin kadar güzel olmak için Cennetteki yerinden vazgeçerdi.
-ان ايزيس نفسها لتتنازل عن مكانها فى السماء لتكون فى جمالك الان

Eğer kaderimiz Gökyüzündeki bu trafik ışıklarıyla kontrol ediliyorsa, birşeyleri değiştirmenin bir anlamı var mı?
لو أن حياتنا يتحكم بها مجموعة من الأنوار فى السماء فلماذا يجب علينا أن نسعى لنغير هذا القدر ؟

Sen uyurken, nefes alışını izledim, ay gökte yükselirken...
حين كنت تنام، كنت أشاهدك تتنفس عند صعود القمر فى السماء.

Bu yıldızlar bulutlara oturmuş gökteki iki bürokratı, ve bunlardan isteklerde bulunan ahaliyi temsil ediyordu.
بالنسبة لهم هذه النجوم حملت الإله الأعظم عند الصينيين ، أثناء جولته فى السماء جالسا على الغيوم

Biz bir avcı grubu isek gökyüzüne, avcıları ve köpekleri, arslanları ve genç bir adamı koyarız.
لقد كنا صيادين لقد تخيلنا النجوم على شكل صيادين وكلاب أسود ونساء شابات ، يظهرون فى السماء