Barbarlar diye adlandırılan insanlar, diğeri de Doğu'da, Pers ülkesi. | Open Subtitles | عن الذين يسمون بالبرابرة و الأخرى فى الشرق ، بلاد فارس |
Yakın ve Uzak Doğu'ya yapılacak tüm iş toplantılarını ve seyahatleri iptal edin. | Open Subtitles | ألغى كل ترتيبات السفر وإجتماعات العمل فى الشرق الأقصى والأدنى |
Doğu Yakasında, çok güzel okullarımız var. | Open Subtitles | إن لدينا مدارس رائعة الآن فى الشرق البعيد |
Orta doğudaki altı gün savaşı, Arap cephesinde yankı uyandırmıştı. | Open Subtitles | حرب الايام الستة فى الشرق الاوسط انعكست لصالح الجبهة الثانية |
doğudaki gettolarda açlıktan kırılanlar, bir parça ekmek uğruna gönüllü oluyordu. | Open Subtitles | فى أحياء اليهود التى تعانى المجاعة فى الشرق هؤلاء الذين تطوعوا بالذهاب حصلوا على خبز |
Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط |
Ortadoğu'da bir yerde tutulmuş ve muhtemelen işkence görmüş. | Open Subtitles | لقد تم احتجازه فى مكان ما فى الشرق الأوسط على الأرجح تم تعذيبه |
Zharkov ona gidecek. Ama Orta Doğu'da değil, Avrupa'da. | Open Subtitles | زاراكوف هو الذى سيذهب اليه ولكن ليس فى الشرق الاوسط بل فى اوروبا |
Zharkov Orta Doğu'da ya da evinde değilse, nerede? | Open Subtitles | عندما يكون زاراكوف غير متواجد فى الشرق الاوسط ولا فى موطنه , فاين يكون ؟ |
Doğu'da saatin geç olduğunu biliyorum ama acil durum. | Open Subtitles | أعلم أن الوقت متأخر جداً فى الشرق ولكنها حالة طارئة |
Ve biz, Uzak Doğu'da, boşluğu doldurmaya hazırdan da öte durumdayız. | Open Subtitles | ونحن فى الشرق الأقصى مستعدون الآن أكثر من اى وقت مضى لسد الإحتياجات |
Servetini geri çalmazsak, o parayı Orta Doğu'da koruma satın almak için kullanabilir. | Open Subtitles | اذا لم نستعيد ثروته, يستطيع ان يشترى حماية لنفسه فى الشرق الاوسط. |
İç Güvenlik, güvenlik girişimi sınırlayan bir emir gönderdi çünkü Orta Doğu doğumluyum. | Open Subtitles | الأمن القومى ارسلوا أمراً للحد من إذن دخولى الأمنى لأننى ولدت فى الشرق الأوسط |
Bishop, NSA'de işe ilk başladığında Orta Doğu'ya tayin edilen görevli bir analiz uzmanıydı. | Open Subtitles | عندما بدأت بيشوب العمل فى الأمن القومى لقد كانت محلله خارجيه تم توزيعها فى الشرق الأوسط |
Dönüş yolumda, Doğu ve kuzeyde savaşlar var. | Open Subtitles | -و فى طريقى لدى حربين واحدة فى الشرق و الاخرى فى الشمال |
Sonra, Lepidus Afrika'da sen Doğu'da... | Open Subtitles | -اذن مع وجود ليبيديوس فى افريقيا و انت فى الشرق |
Ama hiçbir halk onlar için doğudaki güçlü Sarmatyalılar kadar önemli değildi. | Open Subtitles | لكن لم يكن للشعوب أهمية بمقارنتها بالقوة الكليّة فى الشرق |
Uzak doğudaki depremlerle veya testis kanseri ile karşılaştırılabilir, değil mi? | Open Subtitles | كالزلازل فى الشرق الأقصى أو السرطان، أليس كذلك ؟ |
Çöldeki isyan Ortadoğu Cephesi için kritik önem taşıyordu. | Open Subtitles | التمرد فى الصحراء... . يلعب جزء حاسم فى الحملة العسكرية فى الشرق الاوسط. |
Asker takviyesi bakımından da, Ortadoğu'dan sonra ikinci sırada geliyorduk. | Open Subtitles | جميع سفن الأمداد كانت تذهب للرجال المقاتلين فى الشرق الأوسط بشكلاً أساسى ثم تأتى أحتياجات ( الملايو ) فى مرتبه لاحقه |