ويكيبيديا

    "فى الشرق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Doğu'
        
    • doğudaki
        
    • Ortadoğu'
        
    Barbarlar diye adlandırılan insanlar, diğeri de Doğu'da, Pers ülkesi. Open Subtitles عن الذين يسمون بالبرابرة و الأخرى فى الشرق ، بلاد فارس
    Yakın ve Uzak Doğu'ya yapılacak tüm iş toplantılarını ve seyahatleri iptal edin. Open Subtitles ألغى كل ترتيبات السفر وإجتماعات العمل فى الشرق الأقصى والأدنى
    Doğu Yakasında, çok güzel okullarımız var. Open Subtitles إن لدينا مدارس رائعة الآن فى الشرق البعيد
    Orta doğudaki altı gün savaşı, Arap cephesinde yankı uyandırmıştı. Open Subtitles حرب الايام الستة فى الشرق الاوسط انعكست لصالح الجبهة الثانية
    doğudaki gettolarda açlıktan kırılanlar, bir parça ekmek uğruna gönüllü oluyordu. Open Subtitles فى أحياء اليهود التى تعانى المجاعة فى الشرق هؤلاء الذين تطوعوا بالذهاب حصلوا على خبز
    Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. Open Subtitles إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط
    Ortadoğu'da bir yerde tutulmuş ve muhtemelen işkence görmüş. Open Subtitles لقد تم احتجازه فى مكان ما فى الشرق الأوسط على الأرجح تم تعذيبه
    Zharkov ona gidecek. Ama Orta Doğu'da değil, Avrupa'da. Open Subtitles زاراكوف هو الذى سيذهب اليه ولكن ليس فى الشرق الاوسط بل فى اوروبا
    Zharkov Orta Doğu'da ya da evinde değilse, nerede? Open Subtitles عندما يكون زاراكوف غير متواجد فى الشرق الاوسط ولا فى موطنه , فاين يكون ؟
    Doğu'da saatin geç olduğunu biliyorum ama acil durum. Open Subtitles أعلم أن الوقت متأخر جداً فى الشرق ولكنها حالة طارئة
    Ve biz, Uzak Doğu'da, boşluğu doldurmaya hazırdan da öte durumdayız. Open Subtitles ونحن فى الشرق الأقصى مستعدون الآن أكثر من اى وقت مضى لسد الإحتياجات
    Servetini geri çalmazsak, o parayı Orta Doğu'da koruma satın almak için kullanabilir. Open Subtitles اذا لم نستعيد ثروته, يستطيع ان يشترى حماية لنفسه فى الشرق الاوسط.
    İç Güvenlik, güvenlik girişimi sınırlayan bir emir gönderdi çünkü Orta Doğu doğumluyum. Open Subtitles الأمن القومى ارسلوا أمراً للحد من إذن دخولى الأمنى لأننى ولدت فى الشرق الأوسط
    Bishop, NSA'de işe ilk başladığında Orta Doğu'ya tayin edilen görevli bir analiz uzmanıydı. Open Subtitles عندما بدأت بيشوب العمل فى الأمن القومى لقد كانت محلله خارجيه تم توزيعها فى الشرق الأوسط
    Dönüş yolumda, Doğu ve kuzeyde savaşlar var. Open Subtitles -و فى طريقى لدى حربين واحدة فى الشرق و الاخرى فى الشمال
    Sonra, Lepidus Afrika'da sen Doğu'da... Open Subtitles -اذن مع وجود ليبيديوس فى افريقيا و انت فى الشرق
    Ama hiçbir halk onlar için doğudaki güçlü Sarmatyalılar kadar önemli değildi. Open Subtitles لكن لم يكن للشعوب أهمية بمقارنتها بالقوة الكليّة فى الشرق
    Uzak doğudaki depremlerle veya testis kanseri ile karşılaştırılabilir, değil mi? Open Subtitles كالزلازل فى الشرق الأقصى أو السرطان، أليس كذلك ؟
    Çöldeki isyan Ortadoğu Cephesi için kritik önem taşıyordu. Open Subtitles التمرد فى الصحراء... . يلعب جزء حاسم فى الحملة العسكرية فى الشرق الاوسط.
    Asker takviyesi bakımından da, Ortadoğu'dan sonra ikinci sırada geliyorduk. Open Subtitles جميع سفن الأمداد كانت تذهب للرجال المقاتلين فى الشرق الأوسط بشكلاً أساسى ثم تأتى أحتياجات ( الملايو ) فى مرتبه لاحقه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد