Teorik olarak konuşuyorum eğere gelecekte geçmişe gidersen, o zaman geleceğin geçmişte demektir. | Open Subtitles | بكلام نظرى لو ذهبت للماضى فى المستقبل اذا سيكون مستقبلك موجود فى الماضى |
gelecekte umut ettikleri yaşam,şimdiki yaşamlarından fazlasını ifade ediyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | الحياة التى يرغبونها فى المستقبل يبدوا أنها تعنى لهم الكثير, أكثر من حاضرهم. |
Lütfen Bay Sears, gelecekte daha dikkatli olmazsanız bir geleceğiniz olmayacak. | Open Subtitles | ارجوك سيد سيرز, لو لم تصبح حريصا فى المستقبل فلن يكون هناك مزيد من المستقبل |
Ama birşeyde anlaşalım... ..bunu Gelecekteki ilişkilerimizin ruhu için yapıyorum. | Open Subtitles | أننا نفعل هذا إيمانا منا بروح التعاون المشترك فى المستقبل |
İleride gömleklerimi daha da saygıyla kullanacağım. | Open Subtitles | فى المستقبل سوف يتحمل قميصى المزيد من الاحترام |
Eğer bebek ölürse, gelecek için hiç bir umut kalmaz | Open Subtitles | . إذا ماتت الطفلة فسنفقد كل أمل فى المستقبل. |
geleceği düşünmelisin canım, geçmişi değil. | Open Subtitles | يجب ان تفكرى فى المستقبل يا عزيزتى وليس الماضى 00: 02: 55,860 |
gelecekte tanınması anlamında elbette. | Open Subtitles | بالطبع إنه كان يقصد الإعتراف به فى المستقبل |
Geçmişte yaptığım gibi gelecekte de bu kanuna elimden geldiğince karşı koymaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سوف أستمر فى المستقبل كما كنت فى الماضى سوف أعارض هذا القانون بكل الطرق الممكنة |
...ne de uzak gelecekte yapılabilecekler için değil ancak şimdi yapılabilecekler için! | Open Subtitles | ولا من أجل ما يمكن عمله فى المستقبل البعيد ولكن من أجل ما يمكن عمله الآن |
gelecekte pamuklu iç çamaşırı bulunur mu bilemeyiz. | Open Subtitles | من يعلم لربما لا يوجد لديهم ملابس داخلية قطنية فى المستقبل. |
Fakat bunun neye benzediğini anlayacak kadar zekiydin, yani gelecekte bundan da sakınabiliriz. | Open Subtitles | لكنك كنت ماهره بالقدر الكافى لتكتشفى حقيقة ذلك لذا فى المستقبل سنتجنب ذلك أيضا ويسلى.. |
gelecekte biraz iş güvenliği kazanmama yardımcı olur. | Open Subtitles | ربما اتوظف معهم فى المستقبل لا عيب فى ذلك |
gelecekte başına o kazanın gelmesinin nedeni de bu. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي قادك لذلك الحادث فى المستقبل. |
Bağdat'ın Gelecekteki kraliçesi sırf sana eziyet etmek için neden görülme riskine girsin? | Open Subtitles | لماذا ملكة بغداد فى المستقبل تخاطر بتعذيبك ؟ |
Gelecekteki eski karılarım | Open Subtitles | يا .. افحص ذلك انهن زوجاتى السابقات فى المستقبل |
Bence Gelecekteki ailen bunu duysa hiç de fena olmaz. | Open Subtitles | اذا سألتنى, لن يكون سيئا إذا نسبائك فى المستقبل سمعوا هذا. |
İleride orada fazla zaman geçirmeyecek sanırım. | Open Subtitles | هناك أحتمال أن يعود لقضاء بعض الوقت القليل فى المستقبل |
Çocukları hayatta olduğu sürece umut vardı, gelecek için bir umut. | Open Subtitles | انه عندما يعيش اطفالهم كان هناك امل الامل فى المستقبل |
Uzak geleceği düşündüğümüz zamanlar biz de yapardık. | Open Subtitles | لقد قمنا نحن انفسنا بذلك عندما فكّرنا فى المستقبل |
Belki de en iyi yolu geleceğe doğru bakmaktır. | Open Subtitles | ربما افضل طريقه للبدايه ان تفكر فى المستقبل |