Tiyatrodan dönerlerken, bir barda bir şeyler içmek için duruyorlar. | Open Subtitles | وعادوا معا الى المسرح و توقفوا فى حانة للمشروبات |
Senin gibi küçük tatlı bir kız, böyle büyük kötü bir barda ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا تفعل طفلة صغيرة مثلك.. فى حانة كبيرة وسيئة مثل هذه. |
- Bak, eğer teselli olacaksa eğer seni bir barda görseydim ve seni tanımıyor olsaydım ve benimle hiçbir şekilde konuşmayacak olsaydın, muhtemelen sana asılırdım. | Open Subtitles | لو أن فى ذلك عزاء لو قابلتك فى حانة ولم أكن أعرفك ورفضتى التحدث أو التعامل معى كنت لأنجذب إليكِ |
Ramada Inn'de mi kalıyorsunuz? | Open Subtitles | ستقيم فى حانة رامادا؟ |
Ramada Inn'de mi kalıyorsunuz? | Open Subtitles | ستقيم فى حانة رامادا؟ |
Onu dinleme. bir barda çalışıyor ve herşeyi bozmak istiyor. | Open Subtitles | إنها تعمل فى حانة و تريد إفساد كل شيء |
Konuştuğum kişi 20 yıl önce bir bir barda gördüğüm biriydi... ve eğer maça gitmiş olsaydım her zaman, onunla konuşmadığıma pişmanlık duyacaktım. | Open Subtitles | و لهذا أنا لا أتحدث الآن عن فتاة قابلتها ... فى حانة منذ 20 عاماً و كيف ندمت دائماً على إنى لم أذهب لأتحدث إليها |
Askerlerin müdavim olduğu bir barda bomba patladı. 2 asker öldü 3 tanesi de yaralandı. | Open Subtitles | انفجرت قنبلة فى الثانية و النصف فى حانة جيمى واه التى يقضى فيها رجال الخدمة وقت فراغهم , متفجرات بلاستيكية تم الزج بها فى البار /المطعم ثلاث رجال اصيبوا و قتل اثنان |
Buralardaki başka bir barda | Open Subtitles | فى حانة بالقرب من هنا |
Ben veletlerin takıldığı bir barda güvenliğim, Bill. | Open Subtitles | أنا فتوة فى حانة تيتي، يا بيل |
Bu bir barda asla olmaz! | Open Subtitles | هذا لم يكن ليحدث فى حانة |
Hayır. bir barda, seninle birlikte demek istedim. | Open Subtitles | لا ، أقصد فى حانة هنا ، معك |