Bırak şu Ambrose lafını. Neden odanda tıraş olmadın sen? | Open Subtitles | استغنى عن أمبروز لماذا لم تحلق فى غرفتك ؟ |
Dışarı çıktığında, odanda yatmama izin vermiştin. | Open Subtitles | حين خرجت ، سمحتى لى بالنوم فى غرفتك حسناً |
Kriz geçirecekler. odanda geceyi geçirdiğimi bilseler ne derlerdi? | Open Subtitles | ماذا سيقولوا إذا عرفوا بأننى نمت فى غرفتك ؟ |
odanızda uydurduğunuz hikayeye bağlı kaldım... ama keşke daha mantıklı bir şey uydurmuş olsaydınız. | Open Subtitles | ولا شئ لقد تمسكت بالقصة التى رويتها امس فى غرفتك لكن, ليتك اخترعت قصة اكثر اقناعا |
Otel odanızda onunla bir aperatif aldınız. | Open Subtitles | وتناولت بعض المشروبات معه فى غرفتك بالفندق |
Annemi görmeliydin, Odandaki herşeyi olduğu gibi tuttu. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى أمُنا لقد أبقت على كل الاشياء التى كانت فى غرفتك |
Elwood, bugün sana mektup geldi. Sanırım önemli, o yüzden odana koydum. | Open Subtitles | لقد وصلك بعض البريد اليوم يبدو أنه مهم لذلك وضعته فى غرفتك |
Bir şey kaçırmadın, senin eski odanda uyumam dışında. | Open Subtitles | لم يفتك شئ سوى رؤيتى نائمة فى غرفتك القديمة |
Tamam, o hâIde öbür güne dek... otel odanda kal. | Open Subtitles | حسناً ، إذن ستبقى فى غرفتك بالفندق حتى يوم بعد غد |
- odanda onun resmini gördüm. - O babamın yerini almıştır. | Open Subtitles | لقد رأيت صورته فى غرفتك إنه يأخذ مكان أبى |
Umarım fazla özel bir soru olmaz ama otel odanda... -Evet? | Open Subtitles | أرجو ألا يكون هذا سؤال شخصى ولكن فى غرفتك بالفندق |
Otel odanda çekebilirsin. İncil'in içine küçük bir fotoğraf makinesi yerleştireceğiz. | Open Subtitles | أفعلى هذا فى غرفتك فى الفندق سنزرع كاميرا فى كتاب التوراه الخاص بكى |
- odanda onun resmini gördüm. - Babamın yerini aldı. | Open Subtitles | لقد رأيت صورته فى غرفتك إنه يأخذ مكان أبى |
Onun vasisi sen oldun ve dün gece senin odanda uyudu. | Open Subtitles | انت الوصى عليها ونامت فى غرفتك فى الفندق ليلة امس |
O zaman odanda neler yapabileceğimi hayal bile edemezsin. | Open Subtitles | أنتى لا تستطيعى تخيل ما سأفعله فى غرفتك عندها |
Günlüğünü eski odanda yani benim yeni odamda unutmuşsun. | Open Subtitles | لقد تركتِ مذكراتكِ فى غرفتك القديمة و هى غرفتى الجديدة |
- İçeri gelin, Baş Müfettiş. - Sizi odanızda rahatsız etmek istemezdik. | Open Subtitles | من هنا يا كبير المفتشين أعتذر عن اٍزعاجك فى غرفتك |
Bu gece sizin için en iyi şeyin kapıları kilitleyip odanızda kalmanız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن أفضل شئ تفعلينه الليله أن تمكثى فى غرفتك و توصدى الباب |
Yoksa az önce odanızda bulunan birinin ayak sesleri mi? | Open Subtitles | أو خطوات شخص ما ... فقط انتظر هذه الدقيقة قبل أن يكون فى غرفتك ؟ |
Odandaki çantada duran o iki milyon... | Open Subtitles | المليونان الذين معك فى غرفتك |
Odandaki çantada duran 2 Milyona gelince, | Open Subtitles | المليونان الذين معك فى غرفتك |
odana bıraktım tatlım. Göz kamaştırıyor. | Open Subtitles | و لقد وضعته لكى فى غرفتك يا عزيزتى هذا ساحر حقاً |