Tamam... geçen gün, kalabalık bir odada gözlerimiz karşılaştı, ve aniden-- bir kıvılcım çaktı, tüm yaşamımm boyunca beklediğim ışığı gördüm. | Open Subtitles | حسنا فى يوم ما التقت عيوننا فى غرفه مزدحمه حيث كانت شرارة الحب |
İnsanlar bir odada toplanıp konuşursa, gerçek er veya geç ortaya çıkar. | Open Subtitles | وعندما يجتمع الناس فى غرفه ويتكلمون الحقيقه أجلاً ام عاجلاً ستظهر |
Sizi küçük bir odaya alıyorlar ve orada yemek veya içmek isteyebileceğiniz her şey var. | Open Subtitles | الطعام يضعوك فى غرفه صغيرة بها كل ماتريد أن تأكل أو تشرب |
O kızları pis bir odaya götürüp elbiselerini çıkarttırarak filme çekiyor. | Open Subtitles | لقد كان يأخذ الفتيات فى غرفه خلفيه مقززه ويجعلهم ينزعون ملابسهم ويقوم بتصويرهم |
Yatak odasındaki her iz Melanie Silber'inki ile uyuşuyor. | Open Subtitles | كل البصمات فى غرفه النوم تتطابق مع بصمات ميلانى سيلبر |
Hayır, bak. Yatak odasındaki saati altı dakika ileri ayarladım. | Open Subtitles | لا اترى فى غرفه نومى اقدم الساعه 6 دقائق |
Albay Young, ben Brody, kontrol arayüzü odasından arıyorum. | Open Subtitles | "كلونيل "يونج" هذا "برودى فى غرفه التحكم الرئيسيه |
Belki de kimselerin olmadığı bir odada ona yardım edebilirim. | Open Subtitles | ربما يمكننى مساعدته فى غرفه لا يوجد بها آخرون |
Biliyor musun Sergei kapalı bir odada senden daha rahat olabilirim. | Open Subtitles | انت تعلم , سيرجى... . لربما كنت افضل منك فى غرفه مغلقه |
Tuhaf bir odada TR-476 olmasının mantıklı bir açıklaması vardır elbet. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك تفسير منطقى "ليكون لديك " تى أر 476 فى غرفه غريبه |
Üç gün boyunca karanlık bir odada kilitli kaldılar. | Open Subtitles | تم حبسهم فى غرفه مظلمه لمده ثلاث ايام |
Gerçeği Abydos'taki Ra'nın piramidinin içindeki gizli bir odada, ama tam olarak nerede olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | الأن أنا واثق أن الأصليه موجوده فى غرفه سريه * فى هرم * رع * فى * أبيدوس لكنى لست متأكد أين هى بالضبط طبقاً للأسطوره لقد كان هناك 6 اعين |
Beni aynalı bir odaya koyuyorsunuz ve oyunlar oynayanın ben olduğumu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | لقد وضعتنى فى غرفه بمرايا و أنا من أقوم بالألعاب؟ |
Onu bir odaya koymalıyız, biliyorsun. | Open Subtitles | علينا ان نضعه فى غرفه كما تعلمين |
Tek fark, başka bir odaya kilitlenmiş olmam. | Open Subtitles | الا اذا قمت بحجزى فى غرفه أخرى |
Onu bir odaya kapatmaktan daha hızlı olacağı kesin. | Open Subtitles | بالتأكيد أسرع من عزلها فى غرفه |
Dora kampında erlerimiz serbest bırakıldığı zaman, bir odaya istif edilmiş cesetler buldular. | Open Subtitles | عندما قام جنودنا بتحرير (كامب دورا) وجدوا جثث عالقه فى غرفه |
Çamaşır odasındaki boya kokusu midemi bulandırdığını beyan ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعترف ، رائحه الطِلاء فى غرفه الغسيل تجعلنى أشعر بالإعياء |
Doris, Abigail, temiz çarşaf çıkarın ve müzik odasındaki divanı hazırlayın. | Open Subtitles | ...دوريس , ابيجيل , احضرا بعض الملاءات وضعوها فوق الاريكه فى غرفه الموسيقى |
Hedef odasındaki bir şeyin tekrar ayarlanması gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكنه إكتشف وجود عطل فى غرفه الإختبار |
Albay Young, ben Brody, kontrol arayüzü odasından arıyorum. | Open Subtitles | "كلونيل "يونج" هذا "برودى فى غرفه التحكم الرئيسيه |
Albay Young, ben Brody, kontrol arayüzü odasından arıyorum. | Open Subtitles | "كلونيل "يونج" هذا "برودى فى غرفه التحكم الرئيسيه |