Bir metro istasyonunda tuzağa düştüğünü ve kendisini öldürmeye çalışan biri olduğunu söyledi Öldürmeye mi çalışıyorlarmış? | Open Subtitles | تقول انها محبوسة فى محطة المترو وهناك شخصاً يحاول قتلها يحاول قتلها ؟ |
Orada bir not vardı, değil mi? Benzin istasyonunda? | Open Subtitles | كان هناك ملحوظة مكتوبة فى محطة البنزين ,أليس كذلك ؟ |
Onaylayın, ters dönmüş tanker. İşçiler yeraltı istasyonunda kaldı. | Open Subtitles | بخصوص الناقلة المقلوبة اُحتجِز العمال فى محطة تحت الأرض |
Yarın, Merkez Tren İstasyonu'nda, saat 11'de. | Open Subtitles | غدا ، فى محطة القطار الرئيسيه ، الساعه 11 صباحا |
Kaçaklar Grand Central İstasyonu'nda köşeye sıkıştılar. | Open Subtitles | حوصر الهاربون أخيراً فى محطة المترو الكبيرة |
Tren istasyonundaki o adamlar, orada olduğumuzu nasıl bildiler? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الذين كانوا فى محطة القطار كيف علموا إننا سنكون هناك؟ |
Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة |
Bana anne saat 11'i çeyrek geçe tren istasyonunda otur... | Open Subtitles | سوف تخبرينى سأجلس فى حجرة الأنتظار فى محطة بن الساعه 11,15 صباحا |
Para için de benimle benzin istasyonunda çalışırsın. | Open Subtitles | ولكسب المال بامكانك أن تعمل فى محطة الوقود معى |
Hayır, esas soru sizin nasıI halka açık bir tren istasyonunda ateş açmaya cesaret etmiş olmanız. | Open Subtitles | لا السؤال الحقيقى هو : كيف أمكنك أن تأمر بإطلاق النار فى محطة قطار عامة ؟ |
Beni tren istasyonunda kız kardeşimi beklerken yakaladılar. | Open Subtitles | كُنت سأمسك بينما كنت انتظر فى محطة القطار لمقابلة أختى. |
Sonra polise gidip dediler ki " Roma tren istasyonunda anlamsız biçimde homurdanarak etrafta dolaşanlar var. Bu kayıp ruhlulardan birini bize getirir misiniz? | TED | فذهبوا إلى الشرطة وقالوا، " نحن نعلم أنه فى محطة قطار روما يوجد كل هؤلاء الناس الهائمون، يتمتمون بكلام غامض. |
Hâlâ Bobs Benzin istasyonunda mısın? | Open Subtitles | ألا زلت تعمل فى محطة بوب للوقود ؟ |
Sen bana derdin ki "Saat 11:15'de, Penn İstasyonu'nda bekle anne. | Open Subtitles | أمى... سوف تخبرينى سأجلس فى حجرة الأنتظار فى محطة بن الساعه 11, 15 صباحا |
Alt tarafı yerel bir radyo istasyonundaki başarılı bir muhabirsin. | Open Subtitles | أنت لست سوى مراسل بسيط فى محطة إذاعية محلية. |
Louis Kahn. Penn İstasyonundaki tuvalette ölü bulundu. | Open Subtitles | لويس كين مات فى حمام الرجال فى محطة بِن |
Yerel şerif ve ben büyük bir benzin istasyonundayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | أنا و الشرطى المحلى يبدو و كأننا فى محطة وقود ضخمة |
Biz Kaliforniya'ya çok yakın bir benzin istasyonundayız. | Open Subtitles | نحن فى محطة وقود "قريبة من حدود "كاليفورنيا |