Tupelo, Mississippi Stadyum kulübünde Louis "Typhoon" Johnson'la yaptığım maçtan beri. | Open Subtitles | منذ لاكمت لويس جونسون فى نادى الملعب الرياضى فى مدينة تيوبولو |
Queens kulübünde Strangways'in sekreterini gören tek kişinin sen olduğu ortaya çıktığı zaman şüphelenmiştim. | Open Subtitles | كنت مرتابا و أنا فى نادى الملكة على أية حال عندما إستدرت كنت الوحيد الذى رأى سكرتيرة سترينجواى الجديد |
Yarım adalar kulübünde tanışmamış mıydık? | Open Subtitles | ألم نلتق العام الماضى فى نادى بنزويلا؟ لا |
Glenn Quentin, Snowden Hills Şehir Kulübü'nde profesyonel golfçü. | Open Subtitles | جلين كوينتين مدرب الجولف فى نادى بلدة سنودن هيلز |
Kuyrukluyıldız Kulübü'nde ne çeşit işler çevirdiğini herkes biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعرف انواع الاعمال التى هو متورط بها فى نادى المذنب |
Eski bir tanıdık. Ben şimdi Cotton Club'deyim. Onunla burada karşılaştım. | Open Subtitles | أحد المعارف القدامى ، إننى فى نادى القطن و ركضت إليه |
Londra'ya Reform kulübüne dönüş zamanın tam olarak 21 Eylül Cumartesi gece saat 8:45 olmalı. | Open Subtitles | ,أنت تعهدت بأن تعود إلى هنا فى لندن فى نادى الإصلاح فى السبت, 21 سبتمبرفى الساعة 8: 45 مساءً |
Bunlara ilaveten, bir gece önce Bayan Blaney'nin kulübündeki garson karısına karşı saldırgan bir tutum sergilediğini söyledi. | Open Subtitles | و أكثر من هذا فهناك ساقيه فى نادى مسز بلانى يمكنها ان تشهد على تصرف بلانى العدوانى تجاه زوجته الليله السابقه |
Bu nedenle Subaylar kulübünde o şekilde davrandım. | Open Subtitles | من اجل ذلك تصرفت معك فى نادى الضباط على هذا النحو |
Bir keresinde, bir şehir kulübünde masaları silme işini almıştım. | Open Subtitles | كنت أعمل فى تنظيف الموائد فى نادى المدينه |
Bir plaj kulübünde. Ona salata getirdiğimde tıpkı senin gibi yapardı. | Open Subtitles | فى نادى الشاطىء, عندما كنت أعبر مع صينية هى كانت تسرق الزينة |
Mesela, Avcılar kulübünde hiç avlanmadan Büyük Domuz seçilmişti. | Open Subtitles | على سبيل المثال قتل خنزير كبير فى نادى الصيد برميه واحده |
Sonra Sophie'nin bir salsa kulübünde randevusu var. en de ona takılabilirim. | Open Subtitles | وبعدها صوفى لديها ميعاد فى نادى الرقص , ويمكن أن أرافقها |
Robot Bilimleri kulübünde böyle şeyler öğreniyorum. | Open Subtitles | أنا أتعلم عن أشياء كهذه فى نادى الروبوتات |
James Bond. Dün Queen's kulübünde tanıştık. | Open Subtitles | جيمس بوند تقابلنا أمس فى نادى الملكة |
Kuyrukluyıldız Kulübü'nde çok daha çok para kazanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان يكون ديك مال اكثر فى نادى المذنب |
Yani, Robot Bilimleri Kulübü'nde öğrenebileceğin tek şey bu. | Open Subtitles | أقصد ، أن كل هذه الأشياء تستطيع تعلمها فى نادى الروبوتات |
Çay vaktinde, Motor Teknesi Kulübü'nde. | Open Subtitles | سأتصل بك وقت الشاى فى نادى اليخوت |
Ben Kevin O'Donnell, ve Fiji Mermaid Club'da ızgara yaparım. | Open Subtitles | انا كيفين ادونيل مشغل الشواية فى نادى فيجى |
- Harika. Sierra Club toplantısına gidiyoruz. | Open Subtitles | عظيم يبدو اننا ذاهبون لاجتماع فى نادى سييرا |
Geçen sene VIP Club'da tanışmıştık. | Open Subtitles | تقابلنا فى نادى الأثرياء العام الماضى |
Annem gece kulübüne gittiğimi anlamış. Beni eve çağırdı. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أمى إنى كنتُ فى نادى وجعلتنى أعود للمنزل |
O zaman hokey kulübündeki o sarışın kevaşeyle takılmayacaktı. - Öyle mi yapmış? | Open Subtitles | لم يكن يجب أن يعبث مع فتاه شقراء فى نادى الهوكى |