Yarın sabah buradan gitmesini istiyorum. Onu Bu evde istemiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تغادر فى الصباح لا أريدها فى هذا المنزل |
Bu, 80 yıldır Bu evde meydana gelen en önemli olay. | Open Subtitles | إنها أكبر حدث يأخذ مكان فى هذا المنزل منذ 80 عـام |
Bu evde otururken babamı dinleyip, izlerdim. Bunun yok olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أستمع الى والدى، أشاهده ،أعيش فى هذا المنزل ، سوف أخسر الوظيفه |
O evde oturmak zorunda olsaydım ben de bir hastalığa yakalanmak için dua ederdim. | Open Subtitles | و أنا أيضا إذا عشت فى هذا المنزل سأصلى لأكون مريضا |
Kocama ne olduğunun bu evdeki ölümlerle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | الذى حدث لزوجى ليس له علاقه بحالات الموت فى هذا المنزل إذن فهذا حقيقه |
Dostum, son kazadan kurtulan bir kaç kişi hâlâ Bu evde. | Open Subtitles | صديقى العزيز, لدينا العديد من الناجين منذ آخر حُطام سفينة و هم لازالوا فى هذا المنزل. |
Bu evde çalışamaz. Sessiz bir yer olmalı. | Open Subtitles | انه لايمكنه العمل فى هذا المنزل يجب ان يكون هادئ |
- Kiminle? Bu evde artık durur muyum sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدِ بأننى سأنتظر فى هذا المنزل بعد ذلك ؟ |
Bu evde böyle şeyler konuşulmaz, değil mi? | Open Subtitles | لا تريد ان نتحدث عن هذه الأمور فى هذا المنزل ؟ |
Bu evde sesini yükseltirsen burada güvende olmayacağız. | Open Subtitles | لن نكون فى أمان هنا طالما تصيحين بصوت مرتفع فى هذا المنزل |
Bir şey söyleyeyim, Bu evde kimse yok. | Open Subtitles | . سأقول لكم شيئا لا يوجد أحد فى هذا المنزل |
Biliyor musun, Bu evde yeniden beyaz ekmek yemek güzel olurdu. | Open Subtitles | سيكون شيئا لطيفا أن نعود للطعام البسيط فى هذا المنزل |
Madem o kadar zekisin neden hâlâ Bu evde mahkûmsun. | Open Subtitles | إذا كنت بهذه المهاره لما مازلت مسجون فى هذا المنزل ؟ |
Bu evde çok fazla güç var, Ann. | Open Subtitles | يوجد الكثير من القوه فى هذا المنزل .. آن ؟ |
Bence Bu evde neler olduğunun farkında değilsiniz. | Open Subtitles | انا لا أعتقد انك تعرف ما يحدث فى هذا المنزل |
Bu evde dolaşan Emeric Belasco'nun ruhu değil. | Open Subtitles | ان روح إميركو بيلاسكو لا تطوف فى هذا المنزل |
Bu evde yalnız tek bir şey var bilinçsiz ve yolunu şaşırmış güç. | Open Subtitles | هناك شئ واحد و شئ واحد فقط فى هذا المنزل قوه طائشة عديمه الإتجاه |
Bu evde herkesin uyması gereken basit bir kural vardır. | Open Subtitles | هناك قواعد أساسيه فى هذا المنزل ولا يجب على أحد ان يكسرها |
Yedi yıl sonra, karısı O evde bir geleceği olamayacağından dert yanmaya başladı. | Open Subtitles | بعد سبع سنوات، بدأتزوجتهتشتكي.. أنه لا مستقبل لها فى هذا المنزل |
Hani bu evdeki güçten bahsedip duruyorum ya. | Open Subtitles | سمعتينى أتحدث بخصوص القوه الموجوده فى هذا المنزل |
Bir daha Bu eve adımını atmayacak. | Open Subtitles | لن يدوس أبداً بقدمه فى هذا المنزل مرة أخرى |
Evde bir tek o yaşamıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | عموما, فهى ليست الوحيدة فى هذا المنزل يا سيدى, اليس كذلك ؟ |
21 yıl önce bu malikânenin içinde ne olduğundan haberiniz var mı? | Open Subtitles | لقد كنتِ على علم بما يحدث فى هذا المنزل ؟ |
Bu evde hiç savurganlık yapıldığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تتذكرى مناسبة واحدة للتبذير فى هذا المنزل ؟ |
Sanırım Dwight'ın Profesör'e evde kötü bir ruhun dolaştığını söylediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت دوايت يخبر البروفيسور أن هناك أرواح شيطانية فى هذا المنزل |
Bu evin içinde yaşanan fiziksel olaylar şimdiye kadar karşılaştığım gıcırdayan kapıları falan aşar. | Open Subtitles | هناك علم فيزيائي مقاس فى هذا المنزل الذي يذهب بنا إلى ما وراء ما كنا نعرف من الظواهر كحفيف الأبواب أو برودة المواقع التي خبرتها بنفسي |