Tom Bu kadar geç saatte ofiste ne yapıyorsun? | Open Subtitles | توم ، ماذا تفعل فى المكتب فى هذا الوقت المتأخر ؟ |
Bu kadar geç saatte geldiğim için üzgünüm ama sizinle çok önemli bir mesele üzerinde konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أسف على المجئ فى هذا الوقت المتأخر .... لكننى بحاجة إلى التحدث معك |
Bu kadar geç saatte aradığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لإتصالى فى هذا الوقت المتأخر |
bu saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, Ama karım Valerie'yi tanıdığınızı biliyorum. | Open Subtitles | انا اسف لاٍزعاجك فى هذا الوقت المتأخر ولكنى اعتقد انكِ تعرفين زوجتى فاليرى |
bu saatte kahve içersem bütün gece uyuyamam. | Open Subtitles | اذا احتسيت القهوة فى هذا الوقت المتأخر فسأظل مستيقظة طوال الليل |
bu saatte bunu mu merak ediyordun? | Open Subtitles | ماذا فعلت بشأن شاشتي؟ إتصلتي فى هذا الوقت المتأخر لإنكِ ترغبين فى معرفة هذا؟ |
John, bu saatte seni dışarı gönderdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | جون " ، أعتذر أن أستدعيك " فى هذا الوقت المتأخر |
bu saatte hayırdır ne oldu? Sonra anlatırım. | Open Subtitles | ما الذى أتى بك فى هذا الوقت المتأخر ؟ |
- bu saatte ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعلين هنا فى هذا الوقت المتأخر ؟ |