Tabii ki federal. Hazine Bakanlığı bakıyor. | Open Subtitles | بالطبع إنها فيدراليه وزارة الخزانة دخلت في القضية |
federal bir memur olmana rağmen bizim için her zaman | Open Subtitles | لأن بالرغم من انكِ عميله فيدراليه إلينا , ستكونين دائماً غرايسي لو فريبوش |
Halihazırda, bizim La Cosa Nostra'dan seçilmiş elemanların suç araştırmalarını eşzamanlı yürüten on altı eyalet, ve federal olarak finanse edilen ajanlarımız var. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر لدينا سته عشر وكاله فيدراليه تقوم بجمع التحقيقات |
Hiçbir eyalet ya da federal yasasını çiğnemedim ama sanırım daha, çok daha yüksek bir yasayı çiğnedim. | Open Subtitles | أنا لم أخرق أي قوانين رسميه أو فيدراليه لكنني أعتقد أنني أخرقت قانوناً أهم بكثير |
bir FBI ajanını öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت عميله فيدراليه ... إنها سيئه ولكنه يبقى |
Hiçbir eyalet ya da federal yasasını çiğnemedim ama sanırım daha, çok daha yüksek bir yasayı çiğnedim. | Open Subtitles | أنا لم أخرق أي قوانين رسميه أو فيدراليه لكنني أعتقد أنني أخرقت قانوناً أهم بكثير |
Sahte kredi kartı kullanmanın federal bir suç olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | تعلم لو أن هذه وصلت بالبريد فهي جريمه فيدراليه |
Sen federal ajansın. Mantıklı. | Open Subtitles | أنتِ عميله فيدراليه , هذا يجعل الامر منطقي |
Son olarak da, Ulusal ekonomiyi dengelemek için Colorado'ya federal vergi uygulaması uygulanacak. | Open Subtitles | واخيرا , سوف توقع ضريبه فيدراليه على دوله كولورادوا من اجل تعديل الاقتصاد الدولى |
Adam kaçırma, adam öldürme, federal ajana saldırma gibi çığırından çıkmasından mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | يخرج عن السيطره مثل الاختطاف القتل و الاعتداء على عميله فيدراليه |
Birden çok federal kurumun dışında, Khan'ın başka düşmanları da var. | Open Subtitles | حسنا,بجانب عده وكالات فيدراليه خان لديه أعداء أخرين |
Ayrıca son zamanlarda ciddi denetim altında olan bir Amerikan federal ajanı. | Open Subtitles | هي عميلة فيدراليه امريكيه سابقة وكانت تحت تحقيق شديد مؤخراً |
Ajanımız, bize tehlike oluşturan bir federal ajanı ortadan kaldıracak o kadar. | Open Subtitles | الخطوره الوحيده هي عدم القيام باي شيء عنصرنا سوف يتولى على وكاله فيدراليه واحده |
Öyle de bu iş pek onun alanına girmiyor, bu iş daha çok federal bir sorun. | Open Subtitles | نعم, هذا ليس في إختصاصه إنها مشكله فيدراليه |
Kendini ajan gibi tanıtıp babanı tehdit etti, ki federal bir suç bu, savurduğu tehditlerden bizi korurken de öldü. | Open Subtitles | مات محاولاً أن يحمينا من التهديد الذي أقامته عليه متنكره بزي وكيل الأمن الداخلي وهي جريمه فيدراليه |
Bizi durdurmaya çalışan, federal soruşturmayı engellemiş olur. O hiçbir yere gitmeyecek. | Open Subtitles | اذا حاول اي شخص منعنا,سيكون هذا بمثابة تدخل في تحقيقات فيدراليه لن يذهب لاي مكان |
Bu heriflerin etrafında dolaşarak federal suçlar işlemene neden olmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن اجعلكِ ترتكبين جريمة فيدراليه بجوار هولاء الرفاق |
Henri federal bir suç olan posta hırsızlığından mahkum oldu. | Open Subtitles | هنرى اتهم وحُكم بتهمه فيدراليه " سرقه البريد " |
federal bir hâkimin peşine düşmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك التحقيق بقاضيه فيدراليه |
İşler sarpa sarsa ne olacak? federal bir suç bu. | Open Subtitles | لو حدث شئ خاطئ فهي جريمة فيدراليه |
bir FBI ajanını öldürdüm. | Open Subtitles | لقد قتلت عميله فيدراليه ... إنها سيئه ولكن تبقى |
Alkdaraz ilk olarak fedaral bir hapishane olarak açıldı 1934 baharında. | Open Subtitles | ألكتراز تم افتتاحه كاصلاحيه فيدراليه فى ربيع 1934 |