Bu arada, Vivek aramızda sorun kalmadığına göre dövüşmeyi bırakalım. | Open Subtitles | حسنا فيفاك لم يعد بيننا اية مشكلة الشجار انتهى |
Vivek'in yüzü görülmeye değerdi. | Open Subtitles | وجه فيفاك كان يستحق المشاهدة بعدما تركته |
Peki, Vivek.İşlerin yolunda ve zamanında ilerlemesine ihtiyacım var, ama gerçekten yolunda ve zamanında, | Open Subtitles | "حسنا، "فيفاك"، أحتاج أن تمشي الأمور بسلاسة وفي الوقت المحدد |
Vivek, bu adamı neden hızlandıramadığımızı anlat bana. | Open Subtitles | فيفاك"، إشرح لي لماذا لا نستطيع" تسريع الرجل |
Vivek, biliyor musun senin şu planlarına olan sabrım tükenmek üzere. | Open Subtitles | أتعلم ماذا، "فيفاك"؟ بدأت أفقد صبري مع خططك هذه |
Bilirsin, Vivek, Birleşik Devletler'de, avukatlar tutarız ve kontratlar yaparız, işlerin düzgün yürümesi için. | Open Subtitles | "أترى، "فيفاك .."في "أمريكا سنحظى بمحامين و سنكتب عقود وعندها كل شيء سيمشي بسلاسة |
- Mükemmel. - Göreceğiz. Vivek, buraya geleli yarım gün oldu, kimse 45'in üzerinde atamıyor. | Open Subtitles | هذا عظيم- سوف نرى- فيفاك"، أمضينا نصف اليوم اليوم" لم يستطع أحد الرمي أسرع من45 |
Pekala, bu hepimiz için büyük bir fırsat Vivek. | Open Subtitles | حسناً، إنها فرصة عظيمة "من اجلنا جميعاً،" فيفاك |
Hayır, Vivek, bugün. | Open Subtitles | "لا، "فيفاك اليوم |
Lafını bile etme.Vivek, bu Amit. | Open Subtitles | لا عليك "فيفاك" هذا "أميت" |
Teşekkürler, Vivek. - Haklıyım, değil mi? - Evet, çok aşırı. | Open Subtitles | "شكراً، "فيفاك حقاً؟ |