Bu Vivian Pressman. O bir "Bungalov Güzeli". | Open Subtitles | انها فيفان بريسمان واحده من المستوطنات هنا |
- Belki Vivian'ı kabareye götürmeliyim. - Buna bayılır. Kim bayılmaz ki? | Open Subtitles | ربما يجب علي أن آخذ فيفان - ستحب العرض , صحيح ؟ |
Vivian, sen de şu hakkında çok şey duyduğum yeni kız arkadaş olmalısın. | Open Subtitles | فيفان, لابد بأنك الصديقة الجديدة التي أسمع عنها بشكل كبير |
Bak, seni tanımıyorum ama Vivian'a ve Wade'e değer veriyorum. | Open Subtitles | و كيف أريد العودة أنظر أنا لا أعرفك ولكنني أهتم لأمر فيفان و أهتم لأمر وايد |
- Vivian Bowers bu sabah erken saatlerde ölü bulundu. | Open Subtitles | فيفان باورس وجدت ميتة صباحاً باكراً. |
Vivian senin rezil biri olduğunu söylerdi. Ne kadar haklıymış. | Open Subtitles | فيفان قالت أنكِ شخص سئ، لقد كانت مُحقة. |
Vivian'ın konuştuğu şu efsanevi muhbirden bir ses var mı? | Open Subtitles | والأن، هل توصلت لذلك الواشي الذي كانت تتحدث عنه (فيفان). |
Madison Avenue'nun aşağısında yürüyorduk ve motosikletli bir adam, motosikletini kenara çekti ve Vivian beni Barney'nin yerine soktu. | Open Subtitles | كنا نسير بشارع ماديسون، وكان هناك شاب علي دراجة بخارية توقف علي مسافة منا، فظللنا أنـا و(فيفان) مع مجموعة، |
Peki bu Vivian'da sende olmayan ne var? | Open Subtitles | إذن ماذا تملك فيفان هذه عنك؟ |
Onu Vivian'dan duymuş olmalısın. | Open Subtitles | لابد انكِ سمعتيها من فيفان. |
Vivian Warner'ı terketti. Bugün o ve Elle çok iyi dostlar. | Open Subtitles | (فيفان) طرقعت (وارنر) .(و أصبحت الان من أفضل صديقات (إيل |
Eminim eski karısı hala onun için üzülüp endişeleniyordur. Zavallı Vivian. | Open Subtitles | اراهن أنه يعتقد أن طليقته حزينة علي فقدانه (فيفان) المسكينة . |
Haydi Vivian. Öğle arana çık. | Open Subtitles | هيا يا (فيفان) اخرجي لوقت إستراحتكِ للغذاء |
Vivian hakkında bilmediğin bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | انتِ تعتقدي أنها أجمل مني ، سأخبركِ بشئ عن (فيفان) لا تعرفينه |
Vivian, bitanem ben her zaman senin yanındaydım. | Open Subtitles | "عزيزتى "فيفان لقد كنت دائما فى صفك |
Haklıydı. Vivian Volkoff bir ekip gönderdi. | Open Subtitles | كانت محقه ، (فيفان فولكوف) أرسلت فريقا من أجله |
Equal'i sevdiğini biliyorum ama elimde yok, çok istiyorsan gidip komşum Vivian'dan da isteyebilirim. | Open Subtitles | و أعلم أنك أحياناً تحب السكر المعادل لكني لا أملكه لكن لا بأس بذلك لأنه بأمكاني أن أذهب و أطلبه من جارتي "فيفان" إن أردت ذلك |
- Vivian' ı kim öldürdüyse muhtemelen onu arıyordur. | Open Subtitles | إذن أيّ كان من قتل (فيفان)، ربما يبحث عنه كذلك. |
- Mirasçı ve parti kızı Vivian Bowers' ın ölümünün resmen cinayet olduğu | Open Subtitles | لقد تم رسمياً إعتبار وفاة (فيفان باورس) كجريمة قتل، |
Dur, hala Vivienne'sin, değil mi? | Open Subtitles | مهلاً، أنتِ مازلتِ (فيفان)، أليس كذلك؟ |
O zaman ben de kendimi öldüreyim çünkü Vivien Leigh'e hiç benzemiyorum. | Open Subtitles | إذاً, ربما على قتل نفسى أيضاً لأنى لا أشبه (فيفان لياه) |
- Tamam, Vivian' ın senatör Dwight Haverstock' un personel şefi Brent Baird' le çekilmiş resmi var. | Open Subtitles | حسناً، لديّ صورة لـ (فيفان)، مع رئيس أركان السيناتور (هفرستاك)، (برنت بيرد). |