Ve bu video yakın zaman önce yılın en iyi belgesel ödülünü aldı. | TED | وهذا هو الفيديو الذي حصل فعلا على جائزة كأفضل فيلم وثائقي لهذا العام. |
Merak ediyorsan söyleyeyim annem cinsel organ sakatlıklarıyla ilgili bir belgesel bitirdi de. | Open Subtitles | إذا كنت تتساءل، أمي انتهيت للتو من فيلم وثائقي عن تشويه الأعضاء التناسلية. |
Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak kitap yazmak veya belgesel çekmek zorunda değiliz. | TED | ليس جميعنا مضطر لإنشاء مؤسسة أو منظمة أو تأليف كتاب أو صناعة فيلم وثائقي |
- Dokümanter yapmayı bence bilmiyorsun. | Open Subtitles | انا فقط.. لا أظن أنك تعرف كيف تصنع فيلم وثائقي. |
1956 yılında Jacques Cousteau'nun bir belgeseli hem Altın Palmiye hem de Oscar ödülü kazandı. | TED | في عام 1956، فاز فيلم وثائقي من إخراج جاك كوستو بجائزة السعفة الذهبية وجائزة الأوسكار. |
Jeroen Koolhaas: On yıl önce Rio'ya gecekondu hayatı ile ilgili bir belgesel çekmek için geldik. | TED | قبل عشر سنوات قدمنا إلى ريو لتصوير فيلم وثائقي عن الحياة في الأحياء الفقيرة |
Kitabımı bitirmek üzereyken, bir belgesel yayınlandı. | TED | وقرب الانتهاء من ذلك الكتاب ظهر فيلم وثائقي |
Nazilerle ilgili dört saatlik bir belgesel seyredemem. | Open Subtitles | أنا لست في حالة نفسية تسمح لي بمشاهدة فيلم وثائقي عن النازية مدته أربع ساعات |
Sam heavy metal hakkında bir belgesel hazırlıyor. | Open Subtitles | تم سام السفر في العالم، صنع فيلم وثائقي عن هیفی میتال. |
Metal tarihi hakkında belgesel yapıyoruz deyince | Open Subtitles | أولا، قلنا لهم كنا نفعل فيلم وثائقي عن تاريخ من المیتال. |
Yani, isterseniz bir şeyler söyleyebilirsiniz, ama, um,ben bir belgesel hazırlıyorum. | Open Subtitles | نعم .. أعنى يمكنكِ أن تقولى كلمتين قليلتين لو أردتِ هذا ولكننى أجري فيلم وثائقي |
Şey, şimdi bir belgesel izleyeceğiz senin televizyon izlemen yasaktı, değil mi? | Open Subtitles | سنشاهد فيلم وثائقي الأن و أنت غير مسموح لك بمشاهدة التلفاز , أليس كذلك؟ |
Şişmanlar ve onların ne kadar iyi seks yaptıklarına dair bir belgesel. | Open Subtitles | فيلم وثائقي لمجموعه بدناء يتحدثون عن الجنس |
Eğer Britta'nın kendini övmesiyle ilgili bir belgesel çekeceksen... | Open Subtitles | اعتقد انه شيء عظيم مهلا ، إذا كنت قررت فيلم وثائقي رقص بريتا على ظهرها |
Bu bina hakkında bir belgesel çekiyor da. | Open Subtitles | انه يقوم في عمل فيلم وثائقي عن هذا المبنى |
Sonunda şişko herifin biri hakkında belgesel çeker! | Open Subtitles | تسببَ به تراجع صناعة السيارات و سيقوم شخصٌ سمين بعمل فيلم وثائقي عنك |
Bir çocuk hakkında yazı okumuştum. Bir Dokümanter hazırlayıp, dünyanın parasına satmış. | Open Subtitles | قرأت عن هذا الشاب الذي قام بصنع فيلم وثائقي, |
Hayır, bir Dokümanter hazırlıyorum. | Open Subtitles | لا, انا أصنع فيلم وثائقي. |
Dokümanter üniversite öğrencileri hakkında. | Open Subtitles | فيلم وثائقي عن طلّاب الكلية؟ هيا! |
- Sen bana bir genci anlatıyorsun,evli cift kimin fikriyse sıcak bir cuma gecesi bir anti NRA belgeseli seyrediyorlar. | Open Subtitles | ـ لذا ، تريد أن تخبرني ، أن زوجان صغيري السن يمضون سهرة ليلة الجمعة في مشاهدة فيلم وثائقي مضاد للـ إن أر إي |
National Geographic kanalında bir belgeselde izlemiştim. | Open Subtitles | شاهدت فيلم وثائقي عنها في القناة الجغرافية الوطنية |