ويكيبيديا

    "في أجزاء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bölgelerinde
        
    • yerlerinde
        
    Bunun aynısını Afrika'nın diğer bölgelerinde tekrarlıyoruz. Özellikle yüksek nüfus baskısı gözlediğimiz vahşi yaşam alanları yakınlarındaki yerleşimlerde. TED ونحن نقوم بتكراره في أجزاء أخرى من أفريقيا، حول المناطق البرية الأخرى التي تواجه ضغط سكاني مفرط.
    Şimdi, eğer daha büyük çapraz bağlantıların ve kavramların beynin farklı bölgelerinde olduğunu varsayarsak o zaman sinestezik bireylerde mecazi düşünce ve yaratıcılığa doğru daha büyük bir meyil olcaktır. TED الآن، إذا افترضتم أن هذه الشبكة والمفاهيم هي أيضا في أجزاء مختلفة في المخ، فإن هذه سينتج عن ميول أكبر إلى التفكير المجازي والإبداع في الذين عندهم سينيستيزيا
    Danone bu verimliliği ve sürdürebilirliği birleştiren bu modelden o kadar etkilendi ki, Dünya'nın başka bölgelerinde benzer uygulamalar başlatmayı planlıyorlar. TED كان دانون ملهم جداً من هذا النموذج الذي يجمع بين الكفاءة الاقتصادية والاستدامة الاجتماعية، إنهم يخططون لبدء تنفيذها في أجزاء أخرى من العالم أيضاً.
    Bu fonda biriken parayla yeşil teknolojilere yatırım yapılıyor. Özellikle de dünyanın yatırım fonu kıtlığı çeken bölgelerinde. TED وتخيلوا إستخدام رأسمال الصندوق للإستثمار في التكنولوجيا المتجددة، لا سيما في أجزاء من العالم حيث نُدرة التمويل الإستثماري.
    Biz bunu dünyanın diğer yerlerinde de yapıyoruz. TED نقوم بهذا الأمر في أجزاء أخرى من العالم أيضاً.
    ...türünün üyeleri kısa bir süre sonra... ...Afrika dışında kuzeye doğru göç etmeye başladı... ...burada Homo erectus un fosillerini görüyorsunuz... ...Gürcistan da, Çin de, ve ayrıca Endonezya nın çeşitli bölgelerinde. TED حسنا، بعد ذلك بوقت قصير، الأفراد من نوعه بدأت تتحرك نحو الشمال إلى خارج أفريقيا، وبدأتم ترون البقايا المتحجرة للإنسان المنتصب القامة في جورجيا، الصين وأيضا في أجزاء من أندونيسيا.
    Güney ve Orta Batı'nın bazı bölgelerinde dalgalanıyor. Open Subtitles في أجزاء من الجنوب والوسط الغربي.
    Yani derimdeki ECM karaciğerimdeki ECM'den farklıdır ve aynı organın farklı bölgelerinde bile farklılık vardır, bölgesel hücre dışı yapılara cevap veren ürün yapabilmek çok zordur, tamda bizim yapmayı denediğimiz şey bu. Örnek olarak yağmur ormanlarını düşünelim. TED لذا إن المصفوفة في بشرتي مختلفة عن تلك التي في كبدي، والمصفوفة في أجزاء مختلفة من العضو الواحد تختلف في الواقع، لذلك من الصعب أن يكون هناك منتج من شأنه أن يستجيب لمصفوفة خارج الخلية الموضعية، والذي يماثل ما نقوم به تمامًا.
    Çitlerin yere indirilmesi demektir, drenaj çukurlarının engellenmesi demektir, denizin bazı geniş bölgelerinde ticari balıkçılığın engellenmesi demektir, ancak diğer durumda geri çekilmektir. TED تعني «العودة إلى الحياة البرية» إزالة الأسوار،... ...تعني سد قنوات الرف،... ...تعني منع إجراء عمليات الصيد التجاري في أجزاء كبرى من البحار،... ...دون التدخل في أي شئ.
    Okuduğuma göre, geçen yıl, yavru ölüm oranı St. Lawrence Körfezi'nin kimi yerlerinde 100% imiş. TED قرأت أنه في العام الماضي ،إن معدل وفيات الجراء 100 في المئة في أجزاء من خليج سانت لورانس
    Dünyanın bazı yerlerinde hala kullanılmakta olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles هناك وصفات منها مازالت تستخدم في أجزاء معيّنة من العالم في الوقت الحاضر
    Ayrıca dünyanın diğer yerlerinde de bu bir problem hâline geldi. Open Subtitles وهذا يصبح مشكلة كبيرة في أجزاء أخرى من العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد