Şimdi ise Spartacus'la birlikte insanları Yataklarında boğazlıyor. | Open Subtitles | الآن هي هناك مع سبارتاكوس يقتلون الناس في أسرتهم |
Yemek yiyor, elbiselerini deniyor, duş alıyor, hatta Yataklarında yatıyor. | Open Subtitles | انه يأكل طعامهم يجرب ملابسهم انه يستحم انه ينام حتى في أسرتهم |
İnsanların evine girmek yemeklerini yemek, elbiselerini giymek, Yataklarında uyumak. | Open Subtitles | حتى أنا أقتحمت بيوت الناس, وآكلت منها طعامهم وثيابهم, وأنام في أسرتهم |
Yataklarının içinde..." | Open Subtitles | "في أسرتهم." |
Yataklarının içinde..." | Open Subtitles | "في أسرتهم." |
"Yataklarının içinde..." | Open Subtitles | "في أسرتهم. |
Sınıf arkadaşlarım şimdi sıcak Yataklarında hiçbir dertleri olmadan yatıyor mu? | Open Subtitles | هل ينام زملائي في أسرتهم الآن دافئين هانئين؟ |
Scott Collins, eşi ve iki oğlu Yataklarında canice öldürüldü. | Open Subtitles | لقد تم قتل (سكوت كولينز) وزوجته وولديه بوحشية في أسرتهم |
Bu sabah beni arayıp, Yataklarında öldürülen iki çocuk ve bir kadının davasına danışmanlık yapmamı istediler. | Open Subtitles | وقد دعوت في هذا الصباح للتشاور على زوجة و طفلين الذي كان قد قتل في أسرتهم . |
Bu sabah beni arayıp, Yataklarında öldürülen iki çocuk ve bir kadının davasına danışmanlık yapmamı istediler. | Open Subtitles | أنا كان يسمى في هذا الصباح للتشاور على زوجة وطفلين الذي كان قد قتل في أسرتهم . |
Onlar Yataklarında sapasağlam yatarken bizse... | Open Subtitles | هم بأمان سالمين في أسرتهم بالأعلى، ونحن... |
Ayrıca bu gece sıcacık Yataklarında uyuyacaklar. | Open Subtitles | -سوف ينامون في أسرتهم اليلة أيضاً |
Merchantların evlatlık kızları Millany nasıl evlatlık alınmış bilmek ister misin, çünkü gerçek ailesi Yataklarında öldürülmüşler. | Open Subtitles | (الإبنةالمتبناةلعائلة(ميرشانت, (ميلاني) لماذا وضعت للتبني؟ لأن عائلتها الحقيقية قُتلوا في أسرتهم |