Sen ve Catherine de Medici'nin İskoçya'daki saltanatını düşürmek için başka planlarınız vardı, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ وكاثرين دي مديتشي كانت لديكن خطط لأسقاط حكمها في أسكتلندا,أليس كذلك؟ |
İskoçya'daki askerlerimiz Protestanlara karşı olan savaşı kazanmaya çok yakın. | Open Subtitles | قواتنا العسكريه في أسكتلندا شارفت على النصر أمام البروتستان. |
İskoçya'daki savaş çok yakında sona erecek. | Open Subtitles | الحرب في أسكتلندا ستنتهي عاجلاً. |
Bence burada, İskoçya'da yaptığımız iş çok önemli ama diğer ülkelerden öğrenecek çok ama çok şeyimiz var. | TED | أعتقد ان العمل الذي نقوم به هنا في أسكتلندا هو عمل عظيم ولكن ما زال لدينا الكثير جداً لنتعلمه من الدول الأخرى |
Biz de İskoçya'da üzerimize düşeni yaparak daha adil ve daha mutlu bir dünya yaratıyoruz. | TED | ونحن في أسكتلندا سنؤدي دورنا كذلك في بناء عالم أكثر سعادةً وعدلا |
Evet, burada yani İskoçya'da cadılıkla suçlanan kişi davada savunma avukatı hakkına sahiptir. | Open Subtitles | نعم,حسناً,هنا,في أسكتلندا محاكمة ساحره يتوجب أن يتم فيها تعيين محامي دفاع |
İskoçya'da kaz, Carolina'da bıldırcın avladım. | Open Subtitles | لقد إصطدتُ بعض الطيّور في أسكتلندا" و "كارولاينا" الشمالية" |
Küçük olanda arazi satın almaları var... müzayede için eski köşkler, hepsi iki yıl içinde tükenmiş, ve hepsi İskoçya'da. | Open Subtitles | الصغير هو لشراء الأراضي القصور القديمة المباعة بالمزاد كل ما كان خلال العامين الماضيين "كلّه في "أسكتلندا |
İngiltere İskoçya'da bir casus yerleştirdi. | Open Subtitles | الإنكليز وضعوا جاسوس في أسكتلندا |
İskoçya'da sizin için hiçbir yer güvenli değil. | Open Subtitles | لايوجد مكان آمن لكم في أسكتلندا |
Francis İskoçya'da bana refakat etmekten hoşnut olacaktır. | Open Subtitles | (فرانسيس) مُرحب به للإنضمام إلىّ. في أسكتلندا كرفيقي. |