Bir bakıcı aileden diğerine kovulup durmuştur içten içe işlerin sürekli yoluna gireceğini düşünür. | Open Subtitles | تتنقل من دار رعاية إلى آخر، عالمة دوماً، في أعماقها أنّها أعدّت لشيءٍ أفضل. |
Sanırım başıma gelen her şey yüzünden içten içe kendini suçluyor. | Open Subtitles | أظن في أعماقها تلوم نفسها على كل شيء خاطئ بي. |
Sence içten içe Sarah'nın iyi olmadığını biliyor mudur? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها تعرف في أعماقها أن (سارة) ليست بخير؟ |
Mutlu taklidi yapıyor; ama içi tamamen hüzün kaplı. | Open Subtitles | كانت تتظاهر بالسعاده لكنها ملئيه بالحزن في أعماقها |
Mutlu taklidi yapıyor... ama içi tamamen hüzün kaplı. | Open Subtitles | كانت تتظاهر بالسعاده لكنها ملئيه بالحزن في أعماقها |
Ama içten içe Harold'a derin duygular besliyor. | Open Subtitles | ولكن في أعماقها مخلصة لـ(هارولد) |