Satın alma hususunda ilgiliyiz. Ve uydularınızdan birini yörüngeye çalıştırmak istiyoruz. En kısa sürede. | Open Subtitles | نحن مُهتمّون جداً في شراء وإطلاق أحد أقمارك الصناعيّة في المدار في أقرب وقتٍ مُمكن. |
En kısa sürede size döneceğiz. | Open Subtitles | وسنقوم بالرد عليك في أقرب وقتٍ مُمكن. |
Tamam. Beni En kısa sürede haberdar edin lütfen. | Open Subtitles | حسنًا، أخبرني في أقرب وقتٍ مُمكن. |
Bayan Wick, mümkün olan En kısa sürede elbise parçalarının ayıklanmasını ve kemiklerin temizlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | آنسة (ويك)، أنا أحتاج لإزالة الملابس وتنظيف العظام في أقرب وقتٍ مُمكن. -الد. |
En kısa sürede. | Open Subtitles | في أقرب وقتٍ مُمكن. |
"En kısa sürede" diye bir durum yok yani. | Open Subtitles | لا يوجد "في أقرب وقتٍ مُمكن". |