Yaşarız, çalışırız ve alışveriş yaparız ve oynarız, farklı yerlerde. | TED | نحن نعيش ونعمل ونتسوق ونلعب في أماكن مختلفة. |
farklı yerlerde yaşayan farklı renkteki insanları görmüştü. | TED | ورأى بشر من سحنات مختلفة يعيشون في أماكن مختلفة. |
Şu anki sistemin çok adaletsiz olduğunu düşündüğünüzü anlıyorum çünkü farklı yerlerde farklı standartlar hakim. | Open Subtitles | لأنه ذا معايير مختلفة في أماكن مختلفة. لكن برأيك ماهي المعايير العادلة؟ |
Sadece şu anda seninle çok farklı yerlerdeyiz. | Open Subtitles | انها مجرد أننا في أماكن مختلفة جدا الآن. |
Bu fotoğraflar farklı yerlere yerleştirildi ve pek çoğu işe yaradı. Çok ama çok güzeldi. | TED | ووضعت هذه الصور في أماكن مختلفة كثيرة، وعاد العديد منهم، وكان ذلك جميلاً جداً جداً. |
Slash'in nasıl aynı anda farklı yerlerde olabildiğini hiç düşünmediniz mi? | Open Subtitles | ألا يحيّركم تواجده في أماكن مختلفة في وقت واحد؟ |
İkimiz de farklı yerlerde, bir nevi kötülüğün kuvvetlerine karşı çarpışıyor olacağız ve bundaki şiirselliğe karşı koymak epey güç. | Open Subtitles | كلانا ينطلق لمحاربة قوي الشر في أماكن مختلفة و هذا التصوير السابق كان أصعب من أن يُقاوم |
Emin değilim ama kirişlerin birkaçı farklı yerlerde çentikli. | Open Subtitles | لست متأكدا، لكن العديد من الحزم وسجل في أماكن مختلفة. |
Hepsinin farklı yerlerde olduğundan emin olurdu - neden bilmiyorum! | Open Subtitles | متأكداً أنها في أماكن مختلفة ليس لدي فكرة في سبب ذلك |
Reagan, o kadar farklı yerlerde, o kadar çok kez terkedildim ki. | Open Subtitles | ريغان، لقد أنفصلت مرات عديدة في أماكن مختلفة عديدة. |
Onu tanımadan önce kafe, sinema ve kitapçı gibi farklı yerlerde sürekli görüyordum. | Open Subtitles | ,قبل أن أعلم من هي ,استمريت في رؤيتها في أماكن مختلفة .مقاهي, دور عرض الأفلام, مكاتب |
Onu tanımadan önce, farklı yerlerde görüp duruyordum. | Open Subtitles | أنت تعرف، قبل أن أعرف من هي، ظللت رؤيتها حول في أماكن مختلفة. |
Bazen yetişkinler kendilerini farklı yerlerde bulurlar ve her zaman müsait olmazlar. | Open Subtitles | أحيانا يجد الكبار أنفسهم في أماكن مختلفة .... وأنهم ليس دائماً متقبلين لي |
Hatta bazen farklı yerlerde bile uyanıyorsundur. | Open Subtitles | بعض الأحيان تستيقظين في أماكن مختلفة |
İnsanların farklı yerlerde kökleri vardır. | Open Subtitles | فالناس تنتمي لجذور في أماكن مختلفة |
Şu anda çok farklı yerlerdeyiz. | Open Subtitles | نحن فقط في أماكن مختلفة جدا في الوقت الحالي. |
Ona göre farklı yerlerdeyiz ve bu iş yürümez. | Open Subtitles | بالنسبة له نحن في أماكن مختلفة و هذا لن يعمل مطلقًا |
Todd'la farklı yerlerdeyiz... Lütfen kamerayı suratımdan çek. | Open Subtitles | ...أنا و تود في أماكن مختلفة بعلاقتنا الـ هل يمكنك أن تبعد هذه الكاميرا عن وجهي؟ |
Kurbanlar ya bir yerdedir ya da farklı yerlere gömülmüştür. | Open Subtitles | أنت تسعى خلف الضحايا في أماكن مختلفة ثمة هناك مسافة بعيدة بينهما |
Buna üç güç dediler, tüm Uyanmış Varlıklardan güçlü hale geldiler ve farklı yerlere dağıldılar. | Open Subtitles | لقد تمت تسميتهم بالقوى الثلاث ... أصبحوا أقوى من كل الكائنات المستيقظة و إنتشروا في أماكن مختلفة ... |
Cesetlerin parçalarını farklı yerlere dağıtmak El Carnicero'nun yöntemi. | Open Subtitles | من أسلوب "الجزار" أن يترك أجزاءاً من جثة ضحيته في أماكن مختلفة. |