Ve sonra, Çarşambaları randevularına gidiyor. | Open Subtitles | وبعد ذلك ، في أيام الأربعاء ، تذهب إلى الإجتماع |
Moe, bazı nedenlerden dolayı Çarşambaları açmıyor. | Open Subtitles | لسبب ما دائماً يغلق في أيام الأربعاء |
Çarşambaları faturalarını öder. | Open Subtitles | تدفع فواتيرها في أيام الأربعاء |
Çarşamba günleri görüştüğüm biri olduğunu söylememiş miydim? | Open Subtitles | تلك المرأة التي أراها مرة كل أسبوع في أيام الأربعاء |
Çarşamba günleri sinemaya gidiyoruz ve cumartesileri de beni Peder Flood'un dans partilerine götürüyor. | Open Subtitles | "إننا نذهب إلى السينما في أيام الأربعاء ويأخذني لحفلات الأب (فلود) أيام السبت". |
Çarşamba günleri kabak. | Open Subtitles | و القرع في أيام الأربعاء |
Çarşambaları ve cumaları Kore mahallesine gidip alışveriş yaptıktan sonra, Lee'nin marketinde çay içerlermiş. | Open Subtitles | في أيام الأربعاء و الجمعه يذهبون إلى "كوريا تاون" ستسوقون لمدة ساعتين ثم يحتسون الشاي في سوق (لي) بحيّهم |
Çarşambaları halk günü. | Open Subtitles | ساعة سعيدة في أيام الأربعاء |
Çarşambaları daha iyi olur. | Open Subtitles | أنه أفضل في أيام الأربعاء |