Bizim şirketin bir beysbol takımı olduğunu sana Ne zaman söyledim? | Open Subtitles | متى سمعتني في أيّ وقت أتكلّم عن فريق بيسبول الشركة ؟ |
Eve Ne zaman gelirse alsın diye yemeğini dolaba koymaya alışmıştım. | Open Subtitles | كنتُ أترك عشائه في الثلاّجة حينما يعود للمنزل في أيّ وقت |
Bağlantı çürüdü. Her an patlayabilir. | Open Subtitles | وصلة الحنفية بها سدد، وربما تنفجر في أيّ وقت |
Her an büyük bir buluş yapılabilir. | Open Subtitles | حينها يُمكن أن يكون هناك تطوّراً في أيّ وقت |
Evet. Tabi, bir içki Her zaman işe yarar. | Open Subtitles | أجل طبعاً، يمكنني تناول الشراب في أيّ وقت |
- Söyle! Saat kaçta sahilde olacağımızı söylerim. | Open Subtitles | بوسعي أن أخبرك في أيّ وقت نتواجد به قُرْب الساحل |
Ama Ne zaman istersen sadece şunu bil. Ben burdayım. | Open Subtitles | ولكن إن أردتِ التحدث في أيّ وقت فكل آذان صاغية |
Rüya macerası var ya da yok Ne zaman yardım lazım olursa yanındayım. | Open Subtitles | بمسعى حلم أو لا، تعرفين أنني سأدعمكِ في أيّ وقت تحتاجين فيه للمساعدة. |
Ne zaman ve hangi sebeple olursa olsun diğer otel misafirleriyle konuşamazsınız. | Open Subtitles | لايجب أن تتحدثون مع الضيوف في الفندق في أيّ وقت ولأيّ سبب. |
Bana Ne zaman ihtiyaç duyarsanız, hizmetinizdeyim. Gece gündüz. | Open Subtitles | أنـا بخدمتك في أيّ وقت تحتاجني فيه، ليلاً أو نهاراً |
Bu direği Ne zaman çıkaracaksınız? | Open Subtitles | هل ستقومون بانتزاع هذا العمود مننا في أيّ وقت قريب؟ |
Ben de seni çok seviyorum. Ne zaman istersen ara beni. | Open Subtitles | أنا أحبّكِ أيضاً، اتصلِ بي في أيّ وقت فأنا موجودةٌ من أجلكِ |
- Her an ceza yiyebilirsin. | Open Subtitles | بدون رُخصة قيادة ،بالتأكيد يُمكنك يُمكنك الحصول على مُخالفات في أيّ وقت |
İnanın bana, bu mucize Her an olabilir. | Open Subtitles | صدقيني هذه المعجزةِ يمْكِن أَنْ تحْدثَ في أيّ وقت |
Almanlar'ın bombayı Her an yapabileceğini söylemek zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نقول أنّ الألمان قد يتوصّلو لها في أيّ وقت. |
O bomba Her an patlayıp, herkesi öldürebilir. | Open Subtitles | هذه الذخيرة قد تنفجر في أيّ وقت و تقتل الجميع |
Neredeyse patlamak üzereymiş, adam Her an ölebilirdi. | Open Subtitles | كبير جداً، وأنّه كان على وشك الإنفجار وقالوا أنّه سيكون ميتاً في أيّ وقت من الآن |
İnsanın fikri ve şansı Her zaman değişebilir. | Open Subtitles | عقل الإنسان وحظه يمكن أن يتغيّرا في أيّ وقت |
Üçünüz, istediğiniz Her zaman bana yüzmeye gelebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم المجيئ لديّ ثلاثتكم للسباحة في أيّ وقت تحبّونه |
Kocanız eve Saat kaçta geliyor? | Open Subtitles | في أيّ وقت يصل زوجك إلى البيت؟ |
Kendine istediğin zaman başka bir menajer bulabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكِ أن تحصلي على أيّ مدير آخر في أيّ وقت تشائين |
Evinize gelebileceği zaman ben sizi ararım, ama istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz. | Open Subtitles | سأتصلُ بك حينما يحين وقت خروجه لكنك حرٌ بزيارته في أيّ وقت. |
Nasıl giyindiğine bir bakın. İstediğim zaman dirseklerini görüyorum. | Open Subtitles | انظروا إلى طريقة ارتدائها للثياب يمكنني رؤية مرفقها في أيّ وقت أشاء |