O ret mektuplarını aldıktan sonra burada kendimi kanıtlamak için ne kadar zaman versem de dışarıda hiç fark etmediğini anladım. | Open Subtitles | بعد أن تلقيت رسائل الرفض أدركت أنني أهدرت الوقت في إثبات نفسي هنا ولم يكن لذلك من أهمية في الخارج |
Masumiyetimi kanıtlamak için size ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج منكم أن تساعدوني في إثبات براءتي كيف سنفعل هذا؟ |
kanıtlamak için iyi şanslar. | Open Subtitles | حظ موفق في إثبات هذا |
Bay Dozier, oğlunuzun kötü bir suçlu olmadığını kanıtlamak için yardımınıza istiyoruz. | Open Subtitles | (سيّـد (دوزيـر نحن نطلب مساعدتك في إثبات أن إبنك مجرم سيـئ |
Bay Dozier, oğlunuzun kötü bir suçlu olmadığını kanıtlamak için yardımınıza istiyoruz. | Open Subtitles | (سيّـد( دوزيـر نحن نطلب مساعدتك في إثبات أن إبنك مجرم سيـئ |