Ayrıca ben İrlanda Edebiyatı üzerine öğrenim görecektim. | Open Subtitles | بجانب انني كنت سأتخصص في الأدب الايرلندي |
Yüksek lisansımızı İngiliz Edebiyatı üzerine Christ Church'te yaptık. | Open Subtitles | تلقينا الماجيستير في الأدب الإنجليزي من كنيسة المسيح |
Hayır, ortaçağ Edebiyatı üzerine. | Open Subtitles | أوه , لا , إنها في الأدب في العصور الوسطى |
Hâlbuki Edebiyatta daha ilk günden yaratıcı olabilirsiniz. | Open Subtitles | أما في الأدب يمكنك أن تكون مبتكراً منذ البداية |
Bana bir edebiyat ve redaksiyon dersi verdi. | Open Subtitles | فلقد أعطاني درساً في الأدب والتحرير. |
- Aryan edebiyatından A almıştım, unuttun mu? | Open Subtitles | لقد حصلتُ على درجة ممتـاز في الأدب الآري، أتذكر؟ |
İngiliz Edebiyatı üzerine doktoram var, | Open Subtitles | لدي ماجستير في الأدب الإنجليزي |
Eğitiminizi Kore Edebiyatı üzerine mi yaptınız? | Open Subtitles | أنتِ متخصصة في الأدب الكوري؟ |
Tarihte de doktoram var, Edebiyatta olduğu gibi. | Open Subtitles | لديّالدكتوراهفي التاريخ، بالإضافة إلى الدكتوراه في الأدب |
Bir yıl sonra, eyalet verileri sonuçlarımızın cebirde yüzde 171 ve Edebiyatta yüzde 107 arttığını ortaya koydu. | TED | بعد سنة، بيّنت بيانات الحالة أن النسبة المئوية شهدت ارتفاعا بمائة وواحد وسبعون بالمائة في الرياضيات ومائة وسبعة بالمائة في الأدب. |
Bu klasik bir ihanet, Edebiyatta çok rastlanır! | Open Subtitles | هذه خيانة كلاسيكية فاسدة- نجدها بكثرة في الأدب الشعبي |
Sorumuz Amerikan edebiyatından. | Open Subtitles | ذلك سيكون أصعب سؤال.. في الأدب الأمريكي |