Kutsal Topraklar'da on yıl sinekler ve yılanlar tarafından ısırıldık vahşilerce katledildik, bozuk şarapla zehirlendik kadınlar tarafından küçük düşürüldük, ateşler içinde kıvrandık ve bunların hepsini Tanrı'nın haşmeti adına yaptık. | Open Subtitles | عشرة سنوات في الأرض المقدسة أُصاب بعض الأفاعي والذباب اذبح من قبل الهمج واسمم بالنبيذ السيئ |
Kutsal Topraklar'da Sarazenler kralı öldürmeye geldi. | Open Subtitles | , في الأرض المقدسة . جاء المسلمون لقتل الملك |
Bu Kutsal Topraklar'daki ordumuz için mükemmel bir savaş silahı. | Open Subtitles | هذا السلاح المثالي سيساعدنا في . حرب قواتنا في الأرض المقدسة |
Kutsal Topraklar'dayken canım bir şeyler arzulardı. | Open Subtitles | , عندما كنت في الأرض المقدسة . وجدت نفسي أشتهي شيئاً |
12 yıl boyunca Kutsal Topraklarda bu kılıçla savaştım. | Open Subtitles | منذ إثنا عشر سنة قاتلت بهذا السيف في الأرض المقدسة |
Kral için önce Maud'a karşı şimdi de Kutsal Topraklarda sadıkça savaştım. | Open Subtitles | لقد خدمت الملك بإخلاص (في البدايه ضد (مود والآن في الأرض المقدسة |
-Sör Guy'ın Londra'da işleri vardı. -İşi Kutsal Topraklar'daydı. | Open Subtitles | . كان لديه عمل في الأرض المقدسة . هو حاول قتل الملك |
O şişe buraya Flemenk bir Haçlı şovalyesi tarafından, Kutsal Topraklar'dan getirilmiş. Rivayete göre o şişenin ne ihtiva ettiğini biliyor musun? Hayır, ne ihtiva ediyor? | Open Subtitles | أعادها فارس فلمكني من الصليبين في الأرض المقدسة لا ، ما الذي يقال عن محتوياتها؟ |
Burada Kutsal Topraklar'da olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني بأنك كنتِ هنا في الأرض المقدسة |
Kutsal Topraklar'da insanlara kendi vatanlarından nefret etmenin aşılandığını, sonra da kargaşa ve yıkım yaratmak üzere geri gönderildiklerini duydum. | Open Subtitles | . سمعت بأن هناك معسكرات في الأرض المقدسة , حيث الرجال تعلم هناك الكراهية لأرضهم الخاصة . ليعودا إلى البيت مخربين و مدمرين |
O adam İngiltere'ye ihanet etti. Kutsal Topraklar'daki kıyım hala onun yüzünden devam ediyor. | Open Subtitles | . المذابح في الأرض المقدسة مستمره بسببه |
Kutsal Topraklar'da işi vardı. | Open Subtitles | . كان لديه عمل في الأرض المقدسة |
Kutsal Topraklar'da Kral'ı öldürmeye çalıştınız mı? | Open Subtitles | هل حاولت قتل الملك في الأرض المقدسة ؟ |
Kutsal Topraklar'da hastanemiz vardı. | Open Subtitles | كان عندنا مستشفيات في الأرض المقدسة. |
Sevgilisinden ayrılmış ve Kutsal Topraklar'a hizmet etmeye mahkum edilmiş. | Open Subtitles | فهي سجنت رغما عنها وضد إرادتها, وإنتزعت من حبها. الذي عوقب بأن يخدم في "الأرض المقدسة". |
Kutsal Topraklar'da nasıl bulunur? | Open Subtitles | كيف هو كان في الأرض المقدسة ؟ |
- Kutsal Topraklar'da çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملتُ في الأرض المقدسة |
Kral için önce Maud'a karşı şimdi de Kutsal Topraklarda sadıkça savaştım. | Open Subtitles | لقد خدمت الملك بإخلاص (في البدايه ضد (مود والآن في الأرض المقدسة |
Kral Kutsal Topraklarda. | Open Subtitles | . هو في الأرض المقدسة |