ويكيبيديا

    "في الأماكنِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yerlerde
        
    • yerde
        
    Elena ile karanlık yerlerde buluşmaya bayılıyordu bu şekilde birbirlerinin yüzünü görmek zorunda kalmadan ...varlıklarına elleri ile haberdar olabiliyorlardı. Open Subtitles حَبَّ مُقَابَلَة إلينا في الأماكنِ المُظلمةِ لكي قبل هم يُمْكِنُ أَنْ شاهدْ وجهَ بعضهم البعضِ، أيديهم أدركتْ حضورِ بعضهم البعضِ،
    Hayır, Marv. Büyük olaylar büyük yerlerde olur. Open Subtitles لا مارف الأشياء الكبيرة تحدث في الأماكنِ الكبيرةِ.
    Karanlık yerlerde kötü şeylerin döndüğünü biliyorduk. Open Subtitles نحنُ نعرفُ أن أشياءً سيّئة تحدث في الأماكنِ المظلمة.
    En iyi kanıtı en iğrenç yerde buluyorsun. Open Subtitles تَجِدُ أفضل دليلِ في الأماكنِ أكثر شرّاً.
    -mistik bir yerde buldun kendini. Open Subtitles وَجدَ نفسه في الأماكنِ الباطنيةِ. اللّيلة. كما نَحتفلُ بولادة الغرابِ.
    Soğuk yerlerde neredeyse bir yıl saklayabilirsin. Open Subtitles في الأماكنِ الباردة يُمكنها تخزينها لمدةٍ عامٍ تقريبًا
    Ama adlet hiçbir yerde değişmez... hatta öldürülen yerliler için madalya verildiği yerlerde, buradaki gibi. Open Subtitles والعداله لاتتغير في اي مكان. حتى في الأماكنِ التي يَعطونَ فيها اوسمةَ لقتل الهنود مثل التي ترتديها .
    Sadece ulaşması zor yerlerde göründüler... camın arkasında, gölün karşısında. Open Subtitles فقط بيتشافوا في الأماكنِ العاليةِ... خلال النوافذِ،عبر البحيرةِ.
    Ama dövüşleri başka yerde yapıyorlar. Open Subtitles لَكنَّهم كَانَ عِنْدَهُمْ القتالُ في الأماكنِ المختلفةِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد