Telefonda, tatillerde... | Open Subtitles | إنهم في كاليفورنيا، أتصل بهم وأراهم في الإجازات. |
tatillerde, çoğunlukla Noel'de ve Yağlı Salı'da. | Open Subtitles | يكون بحالة جيدة في الإجازات غالباً في الكريسماس |
Lütfen, sana tatillerde ne olduğunu unuttun mu? | Open Subtitles | رجاءً ، هل نسيتِ ما يحدث لك في الإجازات ؟ |
Oliver için çözümümüz her gün eşofman altı giymesi oldu; okula giderken, partilere, tatile -- üniforması oldu. | TED | فكان الحل لاوليفر هو لبس ملابس رياضية يومياً: للمدرسة، للحفلات، في الإجازات. الزي الرسمي. |
Seni detoks için tatile gönderirim ama mahvolacağını biliyorum. | Open Subtitles | سوف أرسلك في الإجازات إلى مركز التخلص من السموم لكني أعلم بأنك سوف تونين بائسة |
tatilde her zaman arkadaş edindim, bu yıl hariç. | Open Subtitles | أنا دائما أكون صداقات في الإجازات بإستثناء هذا العام |
Yani, hafta sonları annemizin yanına mı götürelim? | Open Subtitles | هل تقصد أن تأخذها إلى المنزل في الإجازات لتزور أمك؟ |
Bu siz tatildeyken arabanızı kiralamak gibi. | TED | و هذا يشبه تأجير السيارات في الإجازات. |
Bir ara ayrılıp barıştık, ...tatillerde bir araya geldik. | Open Subtitles | كنا نفترق و نتصالح لفترة مع علاقات في الإجازات |
Haftasonları gideriz, tatillerde. Ne zaman istersen. | Open Subtitles | نذهب إليه في نهاية الأسبوع أو وقتما ترغب بالذهاب، أو في الإجازات |
Çok yakın bir arkadaşın olabilir, ki sormak istiyorum ,sadece tatillerde ve hafta sonları ziyaret hakları olabilir mi. | Open Subtitles | قد يكون صديقاً قريباً وقد يطلب فقط حقوق الزيارة في الإجازات وفي وكل إجازة أسبوعية |
Hafta sonu ve tatillerde görüşebiliriz. | Open Subtitles | سوف نرى بعضنا البعض في الإجازات الأسبوعيّة والعُطلات. |
Hafta sonu ve tatillerde görüşebiliriz. | Open Subtitles | سوف نرى بعضنا البعض في الإجازات الأسبوعيّة والعُطلات. |
Annem tatillerde tuvalet spreyi olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أمي تستخدمه في الإجازات لرش الحمامات |
Ailemi nereye istersem oraya tatile götürüyorum. | Open Subtitles | و أصطحب عائلتي للسفر في الإجازات متى ما أردت |
Bir kere tatile fazla stok yapmadan çıkmıştım. | Open Subtitles | أبحرت في الإجازات بدون ملئ معدتي |
Buraya tatile mi gelirdiniz? | Open Subtitles | تأتي في الإجازات إذاً؟ |
Gördüğünüz gibi bunlar müşterilerimizin tatilde satın alacağı şeyler. | Open Subtitles | كما يمكنكم أن تروا, هذه هي المنتجات التي يطلبها عملائنا في الإجازات. |
Tüm zeki erkekler tatilde rahatsız hisseder. | Open Subtitles | جميع الرجال الأذكياء لا يرتاحون في الإجازات |
Yani okul varken orada kalırım, tatilde de buraya gelirim. | Open Subtitles | إذاً سأقطن هناك خلال فترة الدراسة ومن ثم سأعود الى البيت في الإجازات |
Hafta sonları ve yazları, ben Bahçıvan Willie'yim! | Open Subtitles | في الإجازات والصيف، أنا عامل الملعب ويلي |
tatildeyken turistlerin bu sahte çantalar hakkında bilmedikleri şey bu çantanın, ailesinden alınmış bir çocukla ilişkili olabileceği gerçeğidir. Araba tamircisi de aldığı sahte fren balataları ile uyuşturucu ve fuhuşla uğraşan bir suç çetesinin cebini doldurduğunu fark etmez. | TED | الذي لا يراه السائحون في الإجازات بهذه الحقائب المزيفة أنها ربما قد تم حياكتها من قبل طفلة قد تم إبعادها عن عائلتها، و الذي لا يدركه صاحب محل تصليح السيارات عن دواسات الفرامل المزيفة تلك هو أنها قد تقوم بتمويل عصابات الجريمة المنظمة المشاركة في المخدرات والدعارة. |