Biliyor musun, intihar etmeden önce Toplantıda bir şey söylemiş. | Open Subtitles | تعلم .. لقد أفشى عن شيء في الإجتماع قبل إنتحاره |
Bir sonraki büyük Toplantıda aktaracağım. | Open Subtitles | أنا سَأَنْقلُه في الإجتماع الكبيرِ القادمِ. |
Ama sen Toplantıda takım elbise giymek zorunda olmadığın için işini çok sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لَكنَّك أخبرتَ كُلّ شخصَ في الإجتماع بأنّ عملك جيد لأنك ليس من الضروري أن ترتدى بدلة. |
Görüşmede söylediğin şey hoşuma gitti. Taşaklıydı. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أعجبني ما قلته في الإجتماع هذا الأمر حقيقي يا رجل، شيء جيد |
Bugün bunları toplantı da konuşacağız. | Open Subtitles | سأجلب كل هذه الأمور في الإجتماع اليوم |
- Yarbay Farrell. - Bu yeterli olacaktır. Sayın Bakan'ın toplantısına ikimizin de katılması gerekiyor. | Open Subtitles | ـ لامانع لدى ـ كلاتا مطلوبان في الإجتماع |
Ama bence gerçek açıklamayı bir daha ki ortaklar toplantısında yapmalıyız. | Open Subtitles | لكن أعتقد يجب أَنْ نعطِ التصريحَ الفعليَ في الإجتماع القادم للشركاء |
Bu konu, programlanan diğer Toplantıda komitece tartışılmadan harekete geçmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَتّخذَ أي إجراءِ حتى هذه المسألةِ نوقشتْ باللجنةِ في الإجتماع المحدّدِ القادمِ الطبيب |
İki hafta önce, son yaptığımız Toplantıda öğretmenlerimiz, trafik cezalarında uygulanan sistemi temel alarak öğrenciler üstünde uygulanabilecek bir ceza puanı sistemi önermişlerdi. | Open Subtitles | منذ أسبوعان, في الإجتماع الأخير أقترح الأساتذة تطبيق نظام النقاط من أجل العقوبة للتلاميذ |
Saat üçte, Toplantıda o konuşmayacak. | Open Subtitles | في الساعة الثالثة ، وهو لا يتكلم في الإجتماع |
Himmler'in de Toplantıda olması bekleniyor. | Open Subtitles | هِمْلر متوقع أن يكون في الإجتماع بالإضافة لذلك, لا تتحرك قُدُماً |
Stauffenberg Himmler'in Toplantıda olmadığını söylüyor.İlerlemek istiyor. | Open Subtitles | ستافنبرج يقول بأن هملر ليس في الإجتماع , إنه يريد أن يتحرك قدماً |
Mussolini Toplantıda bize katılacak mı, efendim? | Open Subtitles | أسوف يكون موسوليني مُنْضَمَاً إلينا في الإجتماع , سيدي ؟ |
Stauffenberg Himmler Toplantıda değil diyor. Başlamak istiyor. | Open Subtitles | ستافنبرج يقول بأن هملر ليس في الإجتماع , إنه يريد أن يتحرك قدماً |
Mussolini Toplantıda bize katılacak mı, efendim? | Open Subtitles | أسوف يكون موسوليني مُنْضَمَاً إلينا في الإجتماع , سيدي ؟ |
Dışişleriyle yapılan Toplantıda kazara komitenin adı geçti. | Open Subtitles | في الإجتماع في وزارة الخارجية ذكرت اللجنة عن غير قصد ولوحظة سريعاً |
Bu haftaki Görüşmede seni görebilecek miyim? | Open Subtitles | أراك في الإجتماع هذا الأسبوع ؟ |
Görüşmede muhteşem olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت انك كنت مذهل في الإجتماع |
- Görüşmede sarhoş olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنه ثمل في الإجتماع |
-Bu bir toplantı da olabilirdi. | Open Subtitles | - أوتعلم, لكان هذا قد يحصل في الإجتماع |
Kadının makam odası yok. toplantısına katılmıyor. | Open Subtitles | ليس لديها مكتب في الطابق السادس وليست في الإجتماع |
Ona yarın geceki toplum toplantısında olacağımı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني سأكون هناك ليلة الغد في الإجتماع |