filmlerde beline hep fazlasıyla ip sarılıdır ve mutlaka bir yede kullanır. | Open Subtitles | نعم لديه دائما الكثير من الحبال حوله في الافلام ودائما ما يستعملها |
Ve tehlikeli olan şey sadece başarılı bir şekilde filmlerde başrol oynamak değil. | TED | وليس فقط البطولة الناجحه في الافلام هي الخطيرة |
filmlerde gördüklerinize inanmıştım: hayatlarınızın bu son anlarındayken kesinlikle dehşet ve korku var. | TED | اعتقد ان ما تراه في الافلام عندما تكون في اخر اللحظات هذة انه هلع و خوف |
Neden filmlerdeki herkes yağmurun altında durup konuşmayı sever ki? | Open Subtitles | لماذا يحب الجميع أن يقف و يتحدث تحت المطر في الافلام ؟ |
Eski sessiz filmlerdeki şu uzun kirpikliler gibi mi? | Open Subtitles | مثل الممثلات في الافلام الصامته ولديها تلك الرموش الكبيرة |
Normal porno filmlerde ... seks en önemli unsurdur. | Open Subtitles | أعتقد أن الجنس في الافلام الاباحية العادية,.. نراه من الدماغ. |
- Bak, seni incitmek istemiyorum. Vampirler sadece filmlerde var. | Open Subtitles | لن يحدث شئ مصاصين الدماء و هذة الخزعبلات لا توجد سوا في الافلام |
filmlerde şiddet, TV'de seks... | Open Subtitles | هو العنف في الافلام.. والجنس على التلفاز |
filmlerde şiddet, TV'de seks... | Open Subtitles | هو العنف في الافلام.. والجنس على التلفاز |
filmlerde şiddet, TV'de seks... | Open Subtitles | هو العنف في الافلام.. والجنس على التلفاز |
Böyle sahneleri filmlerde görmedin mi? | Open Subtitles | الا تري هذا النوع من المشاهد في الافلام ؟ |
Yani filmlerde görünmeye başlayalı 3 yıl olduğuna göre, bu 15 yaşında başladığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | إذاً كانت تظهر في الافلام لـ 3 سنوات مما يعني أنها بدأت بعمر 15 عاماً |
-Bilmiyorum Çakmak taşlarıyla falan denesen, hep filmlerde görürüz ya | Open Subtitles | نظارة الغوص أو صخرة أو سكين يفعلون هذا دائماً في الافلام |
Görmek istediğin ama sadece filmlerde olan doktorlar gibi. | Open Subtitles | إنه الطبيب الذي تاملين برؤيته، لكن لا يوجد الا في الافلام فقط |
Bazı insanlar bana filmlerde oynayabileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | اخبرني بعض الاشخاص بانه يمكنني التمثيل في الافلام |
Tıpkı filmlerdeki gibi, döndü ve bana baktı. | Open Subtitles | كما في الافلام القديمة إلتفتت ونظرة إليا |
filmlerdeki, anıları toplayan canavarlar gibi. | Open Subtitles | أنها مثل تلك المخلوقات الجماعيه في الافلام |
# filmlerdeki şiddet ve televizyondaki cinsellik # | Open Subtitles | ♪ ھو العنف في الافلام والجنس في التلفاز ♪ |
Neden filmlerdeki gibi değiliz ben siyah bir takım giyer ve bir duvak takardım ve bir mendille ağlar gibi yaparken, avukat bana bir çek uzatırdı ve... aman Tanrım ne bulduğuma inanamayacaksın. | Open Subtitles | لما لا يكون هذا مثل في الافلام بينما أرتدي بدلة سوداء و حجاب وأتظاهر بالبكاء في المنديل بينما المحامي يعطيني النقود |
Bilirsin, filmlerdeki gibi, iyi adam kötü adamı öldürmeden önce tüfeğini kurar. | Open Subtitles | تعرف،كما في الافلام الان هو مع الرجل الطيب ... أوشكأنيقتل الرجل السيئ، ينصب بندقيته |
Bilirsin, filmlerdeki gibi, iyi adam kötü adamı öldürmeden önce tüfeğini kurar. | Open Subtitles | تعرف،كما في الافلام الان هو مع الرجل الطيب ... أوشكأنيقتل الرجل السيئ، ينصب بندقيته |