Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde sahteciliğe rastlanıyor. | TED | من ثم، هناك تقليد المنتج في البلدان النامية. |
Son dört yıldır içinde gelişmekte olan ülkelerde dünyanın yeni enerji üretim kapasitesi geri dönüştürülebilir oldu. | TED | في كل من السنوات الأربعة الماضية نصف طاقة العالم المتولدة ,كانت قابلة للتجديد خاصة في البلدان النامية مؤخراً. |
Liderler ve gelecekteki birçok genç lider için ne kadar güzel bir fırsat, özellikle gelişmekte olan ülkelerde. | TED | يالها من فرصة للزعماء والقادة الشبان للمجيء، خاصة في البلدان النامية. |
dediler. Gerçekten de gelişen dünyada özel güvenlik kuvvetleri kamu polis gücünün dört, beş hatta yedi katı büyüklüğünde. | TED | بالفعل، قوات الشرطة الخاصة في البلدان النامية أصبحت بأربع،خمس،سبع أضعاف أكبر من قوات الشرطة العامة. |
gelişmekte olan ülkelerden öğrenciler de, çok pahalı bilimsel araçların benzerlerini kendileri yapıyorlar. | TED | أو لديك طلاب في البلدان النامية يصنعون نسخا مماثلة للأدوات العلمية التي يكلف صنعها الكثير من المال. |
gelişmekte olan ülkelerdeki büyük eşitsizlik bunun görülmesini güçleştiriyor, örneğin, taşımacılık açısından, gelişmiş bir şehir, yoksulların dahi araba kullandığı bir şehir değil, tam tersi zenginlerin dahi toplu taşıma kullandıkları bir şehirdir. | TED | التفاوت الطبقي الكبير في البلدان النامية يجعل من الصعب أن نرى، على سبيل المثال، أن في مجال النقل، المدينة المتقدمة ليست التي يركب فيها الفقراء سيارات بل أين يستعمل الأغنياء وسائل النقل العمومية. |
Bunların çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde ve ekseriyetle de Afrika'da. | TED | أكثرها في البلدان النامية ، والأغلبية في أفريقيا. |
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde karmaşık problemlerin halledildiğini gösteren başarı hikâyeleri duymak istiyor. | TED | يرغبُ في سماع قصص النجاح في التعامل مع القضايا المعقدة، خصوصاً في البلدان النامية. |
Burada büyük bir medikal kuruluş ile birlikte çalışıyoruz gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların tanısını koymak için ucuz teşhis araçları geliştiriyoruz | TED | في هذه الحالة، نعمل مع مؤسسة طبية رائدة لتطوير طرق رخيصة لتشخيص الأمراض في البلدان النامية. |
Bu ekip, gelişmekte olan ülkelerde başta gelen sorunlardan biri olan bebek ölüm oranalrına ilişkin birşeyler yapmak istemiş. | TED | لقد قرّروا معالجة ذلك المُشكل المُلِحِّ ذلك المشكل الرّهيب المُتمثّل في معدّلات وفيّات الرضّع في البلدان النامية. |
gelişmekte olan ülkelerde temiz sudan daha mühim bir şey var mı? | Open Subtitles | ها هناك شئ أهم من المياه النقية في البلدان النامية ؟ |
- gelişmekte olan ülkelerde belki ama burada yerini çoğunlukla daha yeni ajanlar aldı. | Open Subtitles | في البلدان النامية ربما لكن هنا، تمّ استبداله بمواد أجدد |
Bugün ise yaklaşık % 3 ünü yapıyoruz, diğer % 97 dış kaynaklı olarak, gelişmekte olan ülkelerde, dünya çapında üretiliyor. | Open Subtitles | اليوم، ونحن فقط حوالي 3٪ والاستعانة بمصادر خارجية وأخرى 97٪ في البلدان النامية في جميع أنحاء العالم. |
Bu da bugün görmekte olduğunuz durum, ve bu gelişmekte olan ülkelerde olan, yani bu şu anlama geliyor ki eğer planlı olarak bir şeyler yapmazsak, ve eğer şimdi bir şey yapmazsak, çok yakında yeni bir ilaç fiyatı kriziyle yüz yüze olacağız, çünkü yeni ilaçlar geliştiriliyor, yeni ilaçlar satışa çıkıyor, ama bu ilaçlar çok daha yaygın bir alandaki ülkelerde patentli. | TED | هذا ما نراه اليوم وهذا في البلدان النامية ، فما يعنيه ذلك ما لم نقم بعمل متعمد وما لم نقم بعمل شئ الآن ، فسنواجه في القريب العاجل أزمة أخرى في سعر الدواء وذلك لأن الأدوية الجديدة تطور ، الأدوية الجديدة تذهب إلى السوق ، ولكن هذه الأدوية (محمية) ببراءات إختراع في مجموعة أوسع بكثير من البلدان. |
Fakat gelişen dünyada yoksullar için hukuki yaptırımın ihmal edilmiş olmasının daha temel sebebi, gelişen dünyalardaki insanların paraya ihtiyaçları yok. | TED | لكن السبب الأساسي الذي يجعل تطبيق القانون لأجل الفقراء في البلدان النامية مهملًا لهذه الدرجة، ذلك لأن الناس أصحاب الأموال في البلدان النامية ليسوا بحاجه له. |
Kısa bir süre önce Dünya Ekonomi Forumu'ndaydım gelişen dünyada büyük işler yapan yöneticilerle işbirliğini konuşuyorken onlara şunu sordum: "Tüm çalışanlarınızı ve malınızı şiddetten nasıl koruyorsunuz?" | TED | لقد كنت في المنتدى الإقتصادي العالمي منذ فترة قريبة أتحدث لمدراء تنفيذيين لشركات لديها أعمال ضخمة في البلدان النامية ولقد كنت أسألهم: " كيف يمكنكم حماية قومكم و ممتلكاتكم من كل ذلك العنف؟ " |
Şu anda, bugün Oslo'da petrol şirketleri, gelişmekte olan ülkelerden petrol çıkarmak için hükümetlerine yaptıkları ödemeleri gizli tutmak için savaşıyorlar. | TED | اليوم في أوسلو تحارب شركات النفط للحفاظ على سر مدفوعاتها إلى الحكومات لاستخراج النفط في البلدان النامية. |